Esas No: 2021/593
Karar No: 2022/710
Karar Tarihi: 11.11.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/593 Esas 2022/710 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Asliye 2.Ticaret Mahkemesinde görülen İtirazın İptali davasında, araç kiralama sözleşmesi nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine itiraz edildiği, arabuluculuk başvurularının olumsuz sonuçlandığı ve davacının itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ettiği belirtilmektedir. Cevap verilmemiştir. Mahkeme, davada mutlak veya nispi ticari dava şartının bulunmadığını, görevsizlik kararı vermiştir. Kanunlar olarak ise, dava konusuna göre Türk Medenî Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile ilgili özel kanunlar gösterilmektedir. Hükmün kesinleşmesinden sonra dosyanın İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO:2021/593
KARAR NO :2022/710
DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Araç Kiralama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/09/2021
KARAR TARİHİ:11/11/2022
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; araflar arasında araç kiralama sözleşmesi nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, arabuluculuk başvurularının olumsuz sonuçlandığını belirterek, itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; araç kiralama sözleşmesi nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması zorunludur.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK'nun 4. Maddesi uyarınca TTK'nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK'nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır.
Huzurdaki dava; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde yer alan mutlak ticari dava değildir.
Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 05/07/2017 Tarih ve 2014/22319 E. 2017/7227 K.sayılı kararında, yine Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 18.04.2017 tarih ve 2016/982 E. 2017/2214 K.sayılı kararlarında da işaret edildiği üzere 6100 Sayılı HMK'nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. Maddesinde; “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davaları, görürler.” hükmüne yer verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
6100 sayılı HMK.nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
6100 sayılı HMK.nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK.nun 345.maddesi gereğince, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere açık duruşmada karar verildi.11/11/2022
KATİP ...
HAKİM ...