Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3576
Karar No: 2017/3565
Karar Tarihi: 10.05.2017

Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3576 Esas 2017/3565 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanığın vergi usul kanununa muhalefet suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Sanığın ortağı olduğu şirketin sahte fatura düzenleme eylemine iştirak edip etmediği belirlenemediğinden, sanık tarafından şirket faaliyetleriyle ilgili belgelerin incelenmesi ve tanık ifadelerinin alınması gerektiği kararlaştırılmıştır. Sahte fatura düzenleme suçunun maddi konusunu fatura oluşturduğundan, faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme ayrıca, Zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı da değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulduğunu belirtmiştir. Kanun maddeleri ise, Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrası ve 230. maddesidir. Aynı zamanda, TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi iptal kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği de vurgulanmıştır.
11. Ceza Dairesi         2017/3576 E.  ,  2017/3565 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-)Suç tarihinde sanığın ortağı olduğu... Paz. Dış. Tic. Ltd. şirketinin sorumlu müdürünün ... olduğunun anlaşılması ve sanığın bu şirketin sahibinin... olduğunu, kendisine bir şeyler imzalattığını, hiç fatura düzenlemediğini savunması karşısında, sahte fatura düzenleme eylemine sanığın iştirak edip etmediğinin belirlenmesi için sanık tarafından şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, fatura, şirkete ait bir belge düzenleyip düzenlemediği müdür veya ortak sıfatıyla şirketten bir maaş yada pay alıp almadığı araştırılıp bu konuda fatura verilen kişiler tespit edilip tanık sıfatıyla dinlenerek faturaları kimden aldıkları ticari ilişkiyi kiminle gerçekleştirdikleri hususunda bilgilerinin sorulması, sanığın savunması doğrultusunda...’ın da beyanına başvurulması ve gerekli görüldüğü takdirde faturalardaki el yazısı ve imzaların sanık ..."a ait olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanması, ayrıca sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından; sahte düzenlendiği iddia olunan 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010 yıllarına ait faturaların aslı veya onaylı örnekleri dosya içerisine alınarak unsurlarının tamam olup olmadığına yönelik incelenmesi ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-) Kabule göre de;
    a-)Sahte fatura düzenleme suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı aylarda/zamanlarda düzenlenen sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı cihetle; somut olayda sanık hakkında “2005, 2006, 2007,2008,2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı suçları oluşturduğu gözetilmeden ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı da değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b-) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi