12. Ceza Dairesi 2019/11982 E. , 2019/11926 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle öldürme
Hüküm :TCK"nın 85/1, 50/1-a, 52/1, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm sanıklar ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyete ilişkin hükmün temyiz incelemesinde,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre,
Ölenin bekçiliğini yaptığı inşaatı henüz bitmiş olan iskan ruhsatı bulunmayan binanın kottan 4 kat aşağı ile zemin arasında çalışan araç asansörüne binerek yukarıya çıktığı sırada kapı ile kabin arasındaki 25+4 santimetrelik eşik boşluğuna sıkışarak ölmesi ile sonuçlanan olayda, kaza tarihinde araç asansörünün ruhsatının olmadığı, Tramecon asansör firmasından ilgili evraklar alınarak 23.09.2008 tarihinde asansör ruhsatının düzenlendiği, kazanın asıl nedeninin, araç asansörünün kapı eşik kısmında 29 cm boşluk bulunması olduğu, kabinle kapı arasındaki eşik boşluğunun en fazla 2 cm olması gerektiğinin anlaşıldığı, sanık ...’ın savcılıkta verdiği ifadesinde asansör işini yapı sahibinden aldığını, asansörün tüm işleri yaptığını, yapım bittikten sonra ruhsat ve uygunluk belgesini almak için yapı sahibine ...’un firmasını tavsiye ettiğini, ...’un asansöre gelip baktığını uygunluğunu tespit ettiğini belirttiği, mahkemede ise sanığın tanımadığını, konumunu bilmediğini beyan ettiği, asansöre verilen AT uygunluk beyanı tarihinin ise olay tarihinden sonra 01.08.2008 olduğunun dosya içeriğinden anlaşıldığı, sanık ...’in savcılık ifadesinde ...Şirketinde son kontrol elemanı olarak çalıştığını, firmanın asansörlere ruhsatlandırma işlemi yaptığı, Kayhan isimli kişi vasıtasıyla asansöre belediyeden ruhsat işlemini yaptıklarını, ancak inşaata gitmediğini belirttiği, sanığın 29.07.2008 tarihinde Tramecon firması son kontrol sorumlusu olarak olay tarihinden sonra 29.07.2008 tarihinde uygunluk belgelerinde imzasının bulunduğu, sanık ...’un asansörü projelendirdiği, henüz ruhsatı alınmamışken projesinde ve mahallinde ara boşluğu 25-30 cm genişlikte talimatlara aykırı şekilde yapılması nedeninden, projede bu açıklığın giderilmeyip yerinde uygulanmasından dolayı kusurlu bulunduğu, bozma ilamı doğrultusunda dinlenen ...’in, müteahhitin işi aldığını, sanık ...’ın işin işçiliğini ve ustalığını yaptığını,sanık ...’in bu olayla hiçbir ilgisinin bulunmadığını müteahhit ve sanık ... arkadaşı olduğu için proje çizimine yardımcı olduğunu,projenin şirket adına hazırlandığını, kimin imzaladığını bilmediğini beyan ettiği, sanık ...’ın projeyi Kayhan’dan alarak belediyeye verdiğini beyan ettiği, sanık ...’in ise tanık beyanına karşı savunmasında “projeyi hazırlayan benim, kontrolünü kimin yaptığını bilmiyorum” dediği, mahkemece sanığın bu beyanı doğrultusunda sanıkların mahkumiyetine karar verilmiş ise de, dosya bütünü, tanık Kayhan’ın ifadesi ve sanık ...’in temyiz dilekçesinde ve önceki beyanlarından da anlaşıldığı üzere sanığın ölüm olayından sonra ruhsatlandırma aşamasında olaya dahil olduğu ve kusursuz bulunduğu anlaşıldığından sanık ...’in beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeyerek, her ne kadar katılan ... 20.04.2015 tarihli beyanında zararlarının olduğunu belirtmişse de, katılanın 07.05.2010 tarihli beyanında mağduriyetinin giderildiğini belirttiği anlaşıldığından sabıkalarının silinme koşulları oluştuğu anlaşılan sanık ... hakkında “Sanıkların tali kusurla da olsa, bu kusurları sonucunda bir kişinin hayatını kaybetmiş olması, cezanın paraya çevrilerek ceza adaletinin sağlandığı görüş ve kanaati ile her iki sanık yönünden de geçerli olmak üzere zararın katılanın beyanı da gözetilerek yasal anlamda tam olarak karşılanmayışı ve ayrıca ceza adaletinden uzaklaşılacağı düşüncesi ile...” biçimindeki yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.