14. Ceza Dairesi Esas No: 2016/414 Karar No: 2016/1783 Karar Tarihi: 25.02.2016
Çocuğun basit cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/414 Esas 2016/1783 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mağdurenin yattığı odaya giderek cinsel organını gösterir şekilde iç çamaşırlarını aşağı indirdiği, mağdurenin üzerine oturup boynundan öptüğü ve mağdurenin uyanarak bağırması üzerine eylemi sonlandırdığı gerekçesiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçuyla mahkûm edildi. Ancak, sarkıntılık düzeyini aştığı ve devamlılık arz eden nitelikte bulunan eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 103/1. maddesi ile anılan Kanunla değişik TCK'nın 103/1. maddesinin birinci cümlesindeki çocuğun basit cinsel istismarı suçu kapsamında kalması nedeniyle lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak belirlenmesi gerektiği ve her iki kanunla ilgili uygulamanın kararda gösterilmesi gerektiği gözetilmeden verilen karar, Kanuna aykırı bulunarak hüküm bozuldu. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 103/1. maddesi ile 6545 sayılı \"Çocukların Cinsel İstismarına Karşı Önleme Kanunu\"nun birinci maddesi olarak belirtildi.
14. Ceza Dairesi 2016/414 E. , 2016/1783 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı HÜKÜM : Mahkûmiyet DÜŞÜNCE : Bozma
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tüm dosya kapsamına göre; sanığın, mağdurenin yattığı odaya giderek cinsel organı gözükecek şekilde iç çamaşırlarını aşağı indirdiği, yüzüstü yatmakta olan mağdurenin üzerine oturup boynundan öptüğü ve mağdurenin uyanarak bağırması üzerine eylemine son verdiği anlaşıldığından, bu şekilde gerçekleştiği sabit olan eylemlerin ani ve kesik hareketler şeklinde olmayıp devamlılık arz eden nitelikte bulunması nedeniyle sarkıntılık düzeyini aştığı ve 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 5237 sayılı TCK"nın 103/1. maddesi ile anılan Kanunla değişik TCK"nın 103/1. maddesinin birinci cümlesindeki çocuğun basit cinsel istismarı suçu kapsamında kaldığı dikkate alınarak lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.