
Esas No: 2016/709
Karar No: 2017/3376
Karar Tarihi: 05.06.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/709 Esas 2017/3376 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/11/2015 tarih ve 2014/1381-2015/1063 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin %95 hissesinin ..."a, %5 hissesinin davalıya ait olduğunu, davalının, 6762 sayılı Kanun"daki şirket kurulması için en az iki kişi şartını sağlamak için ortak yapıldığını, yeni TTK"nın tek ortaklı limited şirkete izin verdiğini, davalının, şirketin gelişmesinde hiç bir payının bulunmadığı gibi kıskanç karakteri sebebiyle şirketin işleyişini zora soktuğunu, ortaklar arasındaki anlaşmazlıkların adli makamlara ulaştığını, ortaklar arasında boşanma davasının devam edip güvensizliğin meydana geldiğini, anlaşmazlıkların şirket faaliyetlerine zarar verdiğini ileri sürerek haklı nedenlerle davalının ortaklıktan çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ortakların kişisel hayatı ile ilgili boşanma davasının ve diğer hususların şirket yönetimine etkisinin olmadığını, ortaklıktan çıkarılma için haklı bir sebebin bulunmadığını, genel kuruldan çıkarma kararı alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, TTK 621/1-h bendine göre bir ortağın haklı sebepler dolayısı ile şirketten çıkarılması talebiyle mahkemeye başvurulabilmesi için temsil edilen oyların en az 2/3"sinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunduğu genel kurul kararı alınması gerektiği, davalı ortağın haklı sebepler ile şirketten çıkarılması için alınmış bir genel kurul kararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 05/06/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY
1-Dava, haklı sebeple limitet şirket ortağının şirketten çıkartılması istemine ilişkindir.
2-Somut olayda, davacı şirket adına dava açan hakim ortak ...’ın şirkette %95, davalı ortağın ise %5 oranında payının bulunduğu, ortaklar arasında boşanma davası olduğu, ortaklık ilişkilerinin yürütülmesi bakımından da geçimsizlikler bulunduğu ileri sürülerek, davalının haklı sebeple ortaklıktan çıkartılması talep edilmiştir.
3-Mahkemece, davalı ortağın çıkartılabilmesi için genel kurul kararı gerektiği, oysa böyle bir kararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4-TTK m. 621/1-h uyarınca, limitet ortaklıktan çıkarma isteğiyle mahkemeye başvurmak için şirket genel kurulunun, hem sermaye payı, hem de ortak sayısı yönünden nitelikli çoğunluk oyu aranmakta ise de, bu hükmün iki ortaklı şirketler yönünden uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Zira, iki ortaklı şirketlerde haklı sebeple çıkarma için 2/3 oy çoğunluğunun sağlanması imkansızdır. O nedenle iki ortaklı şirketlerde, şirket genel kurulunun her hangi bir işlevinin olması düşünülmemeli, 2/3 oy oranını sadece ortak sayısı en az üç olan ortaklıklar yönünden kabul edilmeli, oy miktarı 2/3 ten fazla olan bir ortağın diğerine haklı sebeple ortaklıktan çıkarma davası açabilme hakkının olduğu kabul edilmelidir (O. H. Şener, Ortaklıklar Hukuku, s.725). Nitekim 6762 sayılı TTK m. 551 zamanında da, ortaklar kurulunda ekseriyetle karar alınması şartına rağmen, öğretide, bir ortağın, diğer ortağın çıkartılması için mahkemeye başvurabileceği kabul edilmiş, şirketin tek ortağa inmesi halinde feshinin gündeme geleceğine işaret edilmiştir (İ. Doğanay, TTK, II Cilt, s.1490-1491, 1380). Anılan nedenlerle, somut olayda genel kurul kararına ihtiyaç duyulmaksızın mahkeme kararının haklı sebep kavramı yönünden denetlenmesi gerekirken, genel kurul kararı yokluğu sebebiyle reddine dair mahkeme kararını onayan Dairemiz çoğunluk görüşüne katılmıyorum.