Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/112
Karar No: 2017/10627
Karar Tarihi: 02.10.2017

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/112 Esas 2017/10627 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2017/112 E.  ,  2017/10627 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
    HÜKÜM : Hükümlülük

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Bozmaya uyularak; yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanıkların, suçun unsurlarının oluşmadığına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 02.10.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI DÜŞÜNCE

    Sanıklar ... ve ... hakkında açılan kamu davasının yerel mahkemece yapılan yargılaması sonunda TCK.nun 245/3., 62. maddeleri gereğince mahkumiyetlerine ilişkin kararın onanması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne aşağıdaki sebeplerle katılma olanağı olmamıştır.
    Sanıklar hakkındaki iddia ve kabul, şikayetçiye ait ... Bankasınca verilmiş kredi kartının 10.08.2006 tarihinde şikayetçi tarafından Mersin iline yapılan işlem esnasında Şeyhmuz isimli açık kimliği tespit edilemeyen şahıs tarafından kopyalandıktan sonra ... ... adına kayıtlı ancak fiilen sanıklarca işletilen İmparator Kebap Lahmacun isimli lokanta da ... isimli kişi ile fikir ve irade birliği içinde 17.08.2006 günü saat 21.43 ve 21.47 de 1100 ve 1000 TL çekim yapmak suretiyle sahte oluşturulan kart ile yarar sağlanmasından ibarettir.
    Mahkemenin 02.05.2011 tarih ve 2008/482 E, 2011/361 K sayılı kararı Dairemizin 21.10.2013 tarihli kararı ile sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiş olması kararın onanması niteliğinde olmadığından bozma aşamasından sonra yeniden delillerin toplanması ve değerlendirilmesi her zaman olanaklıdır.
    Sanıklar hakkındaki iddia yukarıda belirtildiği üzere, şikayetçiye ait kredi kartının kopyalanıp kullanılmak suretiyle yarar sağlanmasıdır.
    Ancak, dosyada mevcut bilgi ve belgeler incelendiğinde, sanıkların şikayetçiye ait kredi kartını kopyaladıklarına ilişkin teknik ve somut hiçbir delil bulunmamaktadır.
    Yalnızca şikayetçi ... Bankın suç duyurusuna ilişkin 16.10.2006 günlü şikayet dilekçesinde şikayetçi ... ...’ya ait kartın “... ...” adlı işyerinde kopyalandığı belirtilmiş ise de gerek şikayet dilekçesi ekinde gerekçe yapılan soruşturma sonucu şikayetçiye ait kartın anılan işyerinde kopyalandığına dair teknik bir bulgu, uzmanlık raporu vs. bulunmamaktadır.
    Mahkemece olay hakkında görgüye dayalı bilgisi olmayan, işyerini sanıklardan devralan ...’nın duyumuna dayalı beyanı ile şikayetçi bankanın, suç tarihi itibariyle sanıklara ait işyerinde şikayetçi Juliana Zekeriya’ya ait kart ile POS cihazından çekim yapıldığına dair yazı cevabi yolları esas alınarak hüküm kurulmuştur.
    Kredi kartı kopyalanması işlemi ile kopya kartın kullanılıp kullanılmadığı hususları tanık beyanları ile tespit edilebilecek bir konu olmayıp bunun teknik olarak tespiti gerektirmektedir.
    Bu bağlamda, şikayetçi Juliana Zekeriya’ya ait kopyalandığı iddia olunan kartın suç tarihi öncesi şikayetçide bulunup bulunmadığı, bankaya teslim edilip edilmediği hususunda hiçbir araştırma yapılmamıştır.
    Böyle bir araştırma yapılmaması durumunda, kötü niyetli kart hamillerinin alışveriş sonrası kartlarının kopyalandığı iddiasında bulunması mümkündür.
    Diğer yandan, iddianame ve gerekçeli kararda, kopya kartın ...yhmuz isimli bir kişi tarafından sanıklara ait işyerine getirilip kullanıldığı belirtilmiş, ancak bu konuda da hiçbir araştırma yapılmamıştır.
    Bunun için gerektiğinde suç tarihi itibariyle sanıkların kullanımındaki GSM hatlarının HTS raporlarının temini ile böyle bir kişinin var olup olmadığının araştırılmaması da bir eksiklik olarak görülmektedir.
    Kopya olduğu iddia olunan ancak bu konuda dosyada hiçbir somut belge ve bilgi olmayan kart ile sanıklara ait işyerinde harcama yapılmış olması kartın sanıklarca kopyalandığına delil teşkil etmez.
    “Ceza Genel Kurulu"nun 14.07.2009 tarih ve 2009/8-72 esas, 2009/198 karar, 04.11.2014 tarih ve 2013/1-283 esas, 2014/489 sayılı kararı ile bir çok kararında “Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "in dubio pro reo" yani "kuşkudan sanık yararlanır" kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanılmalıdır. Adli hataların önüne geçilmesinin tek yolu da budur.” denilmek suretiyle tam aydınlatılamamış ve gerçekleşme şekli şüpheli olayların sanık aleyhine yorumlanması mümkün olmadığı ifade edilmiştir.
    Somut olayda da, sanıkların sahte oluşturduğu iddia olunan kart ile sahte olduğunu bilerek ve isteyerek kullanmak suretiyle kullandıklarına ilişkin her türlü süpheden uzak, yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatlerine karar verilmelidir.
    Bu itibarla, yerel mahkeme mahkumiyet hükmünün onanmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir. 02.10.2017






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi