23. Hukuk Dairesi 2015/5008 E. , 2015/6323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/03/2015
NUMARASI : 2013/503-2015/261
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olan N..... ortaklık payını 06.12.2012 tarihinde tüm hak ve yükümlülükleriyle birlikte devraldığını, davalı tarafça müvekkiline 27.08.2013 tarihinde gönderilen ihtarname ile toplam 60.257,40 TL borcu olduğunun bildirildiğini, 20.09.2013 tarihinde ikinci ihtarname gönderildiğini, borcun 10 gün içinde ödenmemesi halinde üyelikten ihraç edileceğinin bildirildiğini, talep edilen 9.675,00 TL anapara borcunun üyeliği devreden N... tarafından Halk Bankası ve İş Bankası aracılığı ile dönemin yönetim kurulu başkanı E.... şahsi hesabına yatırıldığını, davalı kooperatifçe davacıya verilen 13.02.2012 tarihli bir hesap dökümü ile N..... yaptığı ödemelerin E... şahsi hesabına yapıldığının ve onun zimmetinde olduğundan tekrar üyeden isteneceğinin belirtildiğini, yönetim kurulu başkanının şahsi hesabına yapılan ödemelerin kooperatife yapılmış sayılacağını, 06.07.2007 tarihli yönetim kurulu kararında da Nçbir borcu kalmadığının belirtildiğini, bu nedenle müvekkilinin borcu olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatife borcu olmadığının tespitini, bu talebin kabul görmemesi halinde, yapılan ödemeler de nazara alınarak müvekkilinin davalı kooperatife borcu var ise ne kadar borcu olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının talebinin açık ve net olmadığından anlaşılamadığını, davaya konu değeri açıkça belirtmediğini, davacının bir kısım aidat ödemelerini kooperatif hesabına yapmasına rağmen dava konusu edilen ödemeleri kooperatifin o dönem yönetim kurulu başkanı E.....şahsi hesabına yaptığını, koopeatif yönetim kurulu başkanının şahsi hesabına yapılan ödemenin kooperatife yapılmış sayılamayacağını, bu ödemenin başka bir borç ilişkisinden de kaynaklamış olabileceğini, davacının kooperatif hesabına ödeme yaptığı takdirde aidat borcunun tamamlanmayacağını bildiği için şahsi hesaba ödeme yaptığını, bu nedenle iyiniyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava konusu miktarın ödendiği E.....ödeme tarihinde kooperatifin yönetim kurulu başkanı olduğunun sabit olduğu, onun hesabına gönderilen bu miktarların kooperatifin muhasebe hesaplarına aktarılmamasının kooperatif tüzel kişiliği ile yönetim kurulu başkanı arasında bir iç ilişki sorunu olduğu, bu iç ilişkinin dışında kalan N....açısından söz konusu miktarların
ödenmiş olduğu, iç ilişkinin N..... ve haleflerini bağlamayacağı, ayrıca kooperatif tüzel kişiliği imzalı ve ceza davasına konu yapılan yazıda davaya konu miktarların dönemin yönetim kurulu başkanı olan E....zimmetinde bulunduğunun bizzat kooperatif tarafından kabul edildiği, ödemelerin kooperatif hesabına aktarılmadığı savunmasına tüzel kişilerde sürekliliğin esas olması nedeniyle itibar edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacıya üyelik devreden N.... davalı kooperatife 18.05.2007 tarihinde yaptığı 8.000,00 TL, 12.03.2008 tarihinde yaptığı 975,00 TL, 20.05.2009 tarihinde yaptığı 700,00 TL tutarındaki ödemeler nedeni ile davacının davalı kooperatife bu tutarlar kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.