23. Hukuk Dairesi 2015/4294 E. , 2015/6322 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/03/2015
NUMARASI : 2014/1042-2015/175
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan U....İnş. Tic. Ltd. Şti. arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereğince davalı şirketin üstlenmiş olduğu binanın yapımına başladığını, daha sonra aralarında ihtilaf çıkması üzerine 2008 yılında sözleşmenin yeniden tanzim edildiğini, davalı şirketin sözleşme ile kendisine bırakılan bölümleri diğer davalı N.. U.."e devrettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesi gereğince bina inşaatından kaynaklanan her türlü sorumluluğun yükleniciye ait olduğunu, davalı firmanın yaptığı binanın ayıplı olduğunu, binaya ilişkin İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü tarafından rapor hazırlandığını, raporda yapının mevcut hali ile kullanılmasının riskli olduğunun ve güçlendirme yapılması gerektiğinin test edildiğini, müvekkili tarafından binadaki ayıbın giderilmesi için bugüne kadar yaklaşık 2.000.000,00 TL masraf yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin istemi saklı kalmak üzere 10.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı N.. U.. vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazın 9.000 m²"lik kısmını alacağın temliki yöntemi ile devraldığını, hali hazırda hak sahibi olmadığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davalının sadece alacağını üstlenmiş olduğunu, ayıplı ifa iddiası ile daha önce açılan davanın zamanaşımına uğradığını, tarafların 2008 yılında sözleşmeyi yenileyerek taşınmazı paylaştıklarını, davacının eseri bu hali ile kabul etmiş olduğunu, davacının bahsettiği projenin 2000 yılında onaylandığını, bu projenin hiçbir zaman kendilerine verilmediğini, davalı şirketin 1995 yılında kendisine verilen projeye göre imalatı yaptığını savunarak, davanın reddi istemiştir.
Davalı U....İnş. Tic. Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında yapılan sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu, kooperatif ile üyesi arasındaki bir uyuşmazlığın, dolayısıyla ticari bir davanın bulunmadığı, davanın TTK"nın 4/1-a vd. maddesinde tarif edilen uyuşmazlıklardan ve her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalarından olmadığı, davacının tacir olmadığı, davalı N.. U.."in diğer davalıdan bağımsız bölüm temlik aldığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olmadığı gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev nedeniyle usulden reddine, talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle uyuşmazlığın davacı kooperatif ile davalı şirket arasında TBK"nın 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmasına, 6102 sayılı TTK"nın 4. maddesinde bu madde hükmüne atıf yapılmadığından, davanın mutlak ticari dava da olmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında, davalı yüklenici tarafından davacıya teslim edilen binanın ayıplı olması nedeniyle yapılan masrafların tazmini istemine ilişkindir.
Karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK"nın 114/1-c madde hükmü uyarınca, anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK"nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak hüküm fıkrasında "dava dilekçesinin görev yönünden reddine" ibaresine yer verilmesi ve vekalet ücreti, harç ve yargılama giderleri ile ilgili, HMK"nın 331/2. maddesi uyarınca hüküm kurulmamış olması doğru olmamış ise de; hüküm fıkrasındaki yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün, hüküm fıkrasının 1. bendindeki, "dava dilekçesinin" ibaresi çıkarılarak yerine "HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddesi uyarınca davanın" ibaresinin eklenmesi; 2. bent numarasından sonra "Karar kesinleştiğinde ve" ibaresinin yazılması, 4. bent olarak "HMK"nın 331/2. maddesi gözetilerek davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına" bendinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.