Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda senedin kendisine tehditle imzalatıldığını ileri sürerek borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK. nun 169.maddesi kapsamında borca itiraz olup, borca itirazın ise aynı kanunun 169/a-2. maddesi uyarınca,  “resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı” zorunludur.
Somut olayda borçlu tarafından İİK. nun 169/a-2.maddesinde belirtilen nitelikte bir belge sunulamamış olup,  senedin tehditle imzalatıldığı iddiası ise yargılamayı gerektirdiğinden, dar yetkili icra mahkemesinde incelenemez.
 İcra Mahkemesindeki inceleme yöntemi yukarıda açıklanan maddede yazılı iken, bunun dışına çıkılıp genel mahkemede sürdürülecek yargılama sırasında tartışılması olanaklı nedenlerle sonuca gidilemez.
O halde mahkemece, itirazın, İİK’nun 169 ve sonraki maddelerine göre değerlendirilerek, sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.