12. Ceza Dairesi 2019/10874 E. , 2019/11906 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : CMK 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile TCK"nın 85/1, 62/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 85/1, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Sarıkaya Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2016 tarih ve 2015/271 E. 2016/104 K. sayılı kararının 13/04/2016 tarihinde kesinleştiği kabul edilerek, sanığın denetim süresi içinde 11/08/2016 tarihinde TCK"nın 86/2, 3-a maddesinde tanımlanan kasten yaralama suçunu işlediği ve Sarıkaya Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 22/12/2017 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Sarıkaya Asliye Ceza Mahkemesinin 05/10/2018 tarih ve 2018/206 E. 2018/296 K. sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, yokluğunda karar verilen sanığın yargılamada beyan ettiği son adrese değil, başka bir adrese gönderilerek kesinleştirme işleminin yapılması karşısında, Sarıkaya Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2016 tarih ve 2015/271 E. 2016/104 K. sayılı ilamının usulünce kesinleştiğinin kabul olunamayacağı anlaşılmakla; belirtilen karar usulüne aykırı şekilde kesinleştirilip, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlediği gerekçe gösterilerek, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, incelenen dosya kapsamında; bu ilkelere uyulmadan sanığa atılı suçun ne olduğu ve sübut delilleri irdelenmeksizin yalnızca hükmün açıklanmasının koşullarının oluştuğuna yönelik tartışma içerir ancak delil tartışılması içermeyen kararla gerekçesiz olarak yazılı şekilde hükmün kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 17/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.