11. Hukuk Dairesi 2016/5587 E. , 2017/3365 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/06/2015 tarih ve 2014/101-2015/318 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili şirketin ... Gazetesi’nin sahibi, imtiyaz sahibinin de müvekkili ... olduğunu, davalılardan ...nin ... Gazetesi’nin sahibi, davalı ..."nın bu gazetenin imtiyaz sahibi, davalı ..."in ise bu gazetenin genel yayın yönetmeni olduğunu, ... Gazetesi"nin 24.11.2013 tarihli nüshasında birinci sayfada manşetten yayınlanan "..." başlıklı haber ve ayrıntılarında asılsız ithamlarda bulunmak suretiyle müvekkilinin kamuoyu nezdinde hedef haline getirilmeye çalışıldığını ve zarar gördüğünü belirterek haksız rekabetin tesbiti ve men"ini, her bir müvekkili için 30.000 TL olmak üzere toplam 60.000 TL manevi tazminatın ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminatın yayın tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkilleri ... ve ..."in haklarındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini, davacı yanın yaptığı habere karşı davalının da cevaben haber yapmasının haksız rekabet olmayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalılardan ..."in ise genel yayın yönetmeni olduğu ve davalı şirkette pay sahibi olmadığı; 24.11.2013 tarihli davalı gazetede davacı gazete adının üstüne iri punto ile yalanın sözcüsü başlığı ile sürmanşet haber geçildiği, bu haberden sonraki tarihlerde davacı tirajının ve satış ortalamasının düştüğü, buna davalının davacı gazete ile ilgili olumsuz kanaat oluşturulacak ve sonucunda maddi zarar yaratacak şekilde açık yazılarının yol açtığı, yazının başlığı ve içeriği itibariyle bilgilendirme amacını aşar olumsuz yükleme içerir şekilde verildiğinden zararın oluştuğu, haber verme sınırlarının aşıldığı, davacının tam maddi zararı tesbit edilemeyeceğinden TBK m.50 çerçevesinde hayatın olağan akışı ve davacı yanın aldığı önlemler gözönüne alınarak hakkaniyete uyar bir maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği; haberin veriliş şekli, içeriği dikkate alındığında kişilik haklarına saldırının varlığı kabul edildiğinden ve tiraja etkisi sabit görülerek gazete okuyucusunda olumsuz imaj yarattığı ve bunun sonradan ortadan kalktığı gerekçesiyle davalılardan ... yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü ile, 20.000’er TL manevi tazminatın ve 10.000’er TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, hükmün en yüksek tirajlı iki gazetede ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Dava, haksız rekabetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı şirkete ait gazetede yapılan yayının, davacı şirketin yayınladığı ... Gazetesi"ne yönelik olarak haksız rekabet oluşturacak yayın niteliğinde bulunduğu anlaşıldığına göre, davacılardan ... Gazetesi imtiyaz sahibi ...’a yönelik doğrudan haksız rekabet oluşturan bir eylem söz konusu olmadığı halde bu davacı bakımından da davanın kabulü isabetli bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacılar vekili tarafından 10.000,00 TL maddi tazminat talep edilmesine rağmen, mahkemece her bir davacı bakımından olacak şekilde 10.000,00’er TL maddi tazminata karar verilmesi doğru görülmediği gibi, işbu davada davacı ...’ın aktif dava ehliyeti bulunmadığından bu durumda diğer davacı bakımından talep edilen maddi tazminatın ancak yarısı olan 5.000,00 TL maddi tazminata hükmedilebileceği gözetilmeksizin bahsi geçen tazminat bakımından talep edilen miktarın tamamına hükmedilmesi de doğru görülmediğinden bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 05/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.