13. Hukuk Dairesi 2018/4983 E. , 2019/1282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, yeminli mali müşavir olduğunu, davalı ile aralarında 2009 yılından bu yana her yıl yeminli mali müşavirlik denetim ve tasdik sözleşmesi imzalandığını, 19.12.2014 tarihinde yeniden bir sözleşme imzaladıklarını ancak davalı şirketin bu konuda başka bir yeminli mali müşavir ile de sözleşme imzaladığını, aralarındaki sözleşmenin 3.2 maddesinin ikinci fıkrasına göre davalının başka bir mali müşavirle sözleşme yapamayacağını, aksi halde ücretin tamamını kendisine ödemekle mükellef olduğunu iddia ederek ücret alacağının tahsili için davalı aleyhine başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptaline, %20" den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmenin menfaatlerine aykırı olarak tek taraflı şekilde hazırlandığını, tip sözleşme niteliğinde olup geçersiz sayılması gerektiğini, 2015 yılında davacının hiç bir şekilde hizmet vermediğini, emeği olmadığından ücret talep edemeyeceğini, sözleşmenin feshi için haklı nedenlerin somut olayda var olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne, davalının icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazın iptaliyle 114.255,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle, HMK" nın 353/1/a/6. Maddesi uyarınca ... 16.Asliye Hukuk Mahkemesi" nin 15.06.2017 tarih, 2015/355 Esas ve 2017/277 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin kararı süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi" nce HMK" nın 346/1. maddesi ggereğince davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça yine temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı tarafından temyizi üzerine, HMK" nın 353/1/a maddesinin 6. maddesi uyarınca 29.06.2018 tarihli ve 2017/2129 esas, 2018/934 karar sayılı ilamla verilen davacının temyiz talebinin reddine dair karar davacı tarafça temyiz edilmiş, karara ilişkin temyiz itirazlarının da değerlendirilmesi talep edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, davacının eldeki davayla sözleşmeden kaynaklı mali müşavirlik ücret alacağını talep ettiği, mahkemece, öncelikle taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu, sözleşmenin 3.2 maddesi gereği cezaî şart niteliğindeki ücret alacağının davacı tarafça talep edilebileceği kanaatiyle ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi" nce sözleşmenin 3.2 maddesinin cezaî şart niteliğinde olmadığı, davacının hizmet vermesinin fiilen engellenmesi nedeniyle davacının ücrete hak kazandığı ancak, 6098 sayılı TBK" nın 408. maddesi gereğince davacının muhasebe işleri yapmayarak tasarruf ettiği miktarın ve sözleşme süresinde yaptığı bir başka iş var ise bu işten kazandığı veya kazanmaktan kasten feragat ettiği bir miktar var ise bunun da davacının hak ettiği ücretten mahsup edilmesi gerektiği kanaatiyle bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının talep edebileceği miktarın belirlenmesi gerektiğinden bahisle davalının istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK"nın “duruşma yapılmadan verilecek kararlar” başlıklı 353/1/a/6. maddesinde “Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması,...” halinde duruşma yapılmadan ve kesin olarak karar verileceği hükmü getirilmiş, somut uyuşmazlıkta da bu maddeye göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararı duruşma yapılmadan ve kesin olarak verilmiştir. Ancak, eldeki davada ilk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış ve taraflar arasındaki sözleşme geçerli kabul edilerek sözleşmenin 3.2 maddesine dayalı olarak bilirkişi raporu da alınmak suretiyle hesaplanan ücret alacağına hükmedilmiştir. Bu durumda tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbirinin toplanmadığından veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olduğundan bahsedilemez. O halde somut uyuşmazlıkta HMK 353/1. maddesinde sayılmış olan haller bulunmamaktadır ve bu nedenle kararın kesin olarak verilemeyeceği, davacı tarafın temyiz hakkının bulunduğunun kabulü gerekir.Bu itibarla, mahkemece kurulan 29.06.2018 tarihli “temyiz dilekçesinin reddine” ilişkin ek kararın kaldırılmasına, davacının temyiz talebinin incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı, eldeki davayla sözleşmeden kaynaklı mali müşavirlik ücret alacağını talep etmiş, davalının sözleşmeye aykırı olarak başka bir mali müşavirle daha anlaşma yaptığını ve bu şekilde hizmet vermesinin engellendiğini iddia ederek, ücret alacağının tahsili için davalı aleyhine başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmenin haklı fesih şartlarının oluştuğunu savunmuştur. Mahkemece,davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi" nce davalının istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK" nın 353/1/a/6 maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından duruşma yapılmadan karar verilmiş ve mahkemenin kararının kaldırılmasıyla birlikte inceleme yapılmak üzere dosya mahal mahkemesine gönderilmiştir.
6100 sayılı HMK" nın “duruşma yapılmadan verilecek kararlar” başlıklı 353/1/a/6. Maddesinde “Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması” halinde esas incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye duruşma yapılmadan gönderilmesine kesin olarak karar verileceği hükmü getirilmiştir.
İlk bentte de açıklandığı üzere somut olayda, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbirinin toplanmadığından veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olduğundan bahsedilemez, zira taraf delilleri toplanmış, sözleşme maddesi geçerli kabul edilmiş ve bilirkişi raporu alınarak hüküm tesis edilmiştir. Mahkemece, sözleşme maddesi yönünden yapılan vasıflandırma bu durumu değiştirmez. HMK" nın 356. maddesine göre “353. maddede belirtilen haller dışında inceleme, duruşmalı olarak yapılır.” O halde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından duruşma yapılarak, taraf delilleri değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle kararın kaldırılmasına ve dosyanın inceleme yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir
3-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz talebinin reddine dair ek kararın kaldırılmasına, 2. bentte açıklanan nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 06/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.