11. Ceza Dairesi 2017/2398 E. , 2017/3513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık hakkında Mahkemenin 18.04.2011 tarih ve 2010/22 Esas, 2011/244 Karar sayılı ilamı ile verilen mahkumiyet kararlarının ve Mahkemenin 02.10.2014 tarih ve 2014/418 Esas, 2014/558 Karar sayılı ilamı ile "2007 ve 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlarına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme mercii Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğundan, hukuki dayanaktan yoksun olan Mahkemenin 09.07.2014 gün ve 2010/22 Esas, 2011/244 Karar sayılı sanığın temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararı ile bu karara yönelik itirazın reddine dair Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08.09.2014 gün ve 2014/247 Değişik İş sayılı kararı yok hükmünde kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın yokluğunda verilip, usulüne uygun olarak 07.06.2011 tarihinde tebliğ edilen mahkumiyet hükümlerin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 02.07.2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz eden sanığın eski hale getirme ile buna bağlı olarak vaki temyiz isteminin, REDDİNE, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca temyizinin mümkün olmayıp itiraza tabi olduğu cihetle, vaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik isteminin itiraz olarak kabulü ile dava dosyasının merciince karara bağlanmasına,
2- Sanığın “2009 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan verilen mahkumiyetine ilişkin karara yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, sahte olarak düzenlendiği iddia olunan son fatura tarihinin dava zamanaşımı yönünden de önemli bulunması karşısında, suç tarihinin ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından; suça konu fatura asılları veya onaylı suretleri temin edilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesinden sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b) Kabule göre ise;
aa) 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği; sanığın 2009 takvim yılı içinde farklı tarihlerde birden fazla sahte fatura düzenlediğinin tespiti halinde hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
bb) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.