11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2261 Karar No: 2017/3512 Karar Tarihi: 08.05.2017
Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2261 Esas 2017/3512 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/2261 E. , 2017/3512 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, dosya içerisinde 2005 ve 2006 takvim yılına ait fatura aslı veya onaylı suretlerinin bulunmadığı, 2005 takvim yılı için suç tarihi ve uygulanacak kanun hükümleri ile dava zamanaşımının belirlenmesi bakımından önem arz ettiği göz önünde bulundurularak, mükellef şirket tarafından düzenlenen 2005 ve 2006 takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı sureti temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, sanığın bahse konu faturaları kendisinin düzenlenmediği savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, suça konu faturaları kullanan şirket yetkililerinin faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıklarının sorulması ve gerekirse faturalar üzerindeki yazı ve rakamların sanığa ait olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Kabule göre de; a) Sahte fatura düzenleme suçlarında her bir takvim yılı içinde birden fazla düzenlenen faturanın varlığı halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, b) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç cezalar yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 08.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.