10. Ceza Dairesi 2016/1729 E. , 2017/1830 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 26.02.2016 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/12/2014 tarihli ve 2014/1185 esas, 2014/402 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 08/03/2016 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- 29/09/2013 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle TCK"nın 191/2. maddesi gereğince sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Malatya 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 04/12/2013 tarihli ve 2013/1086 esas, 2013/958 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip infazına başlandığı,
2- Sanığın, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini ihlal ettiği gerekçesiyle yargılamaya devam edilerek, Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/12/2014 tarihli ve 2014/1185 esas, 2014/402 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, sanık ..."un 29/09/2013 tarihinde uyuşturucu madde kullandığından bahisle Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, (kapatılan) Malatya 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/12/2013 tarihli ve 2013/1086 esas, 2013/958 sayılı kararıyla sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, söz konusu kararın infazı esnasında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat ve İnfaz Bürosu"nun 24/06/2014 tarihli ve 2014/72 Ted. sayılı yazısıyla sanığın denetim planına uymadığından dosya kaydının kapatılarak bila infaz ilamın iade edildiği, ancak yapılan araştırmada, 08/12/2014 tarihinde sanığın dosyasının adres itibariyle kapatılarak Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne gönderilmesine karar verildiği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 18/03/2015 tarihli ve 2015/2659 sayılı yazısı gereği sanığın yükümlülüklerine uyduğundan infazının halen devam ettiğinin bildirildiği ve sanığın birden fazla dosyasının olması nedeniyle karışıklık olduğunun anlaşılması karşısında, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/12/2014 tarihli ve 2014/1185 esas, 2014/402 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 11.03.2014 gün ve 102-128 sayılı kararı ile bu kararda atıf yapılan 29.06.2010 gün ve 70-159 sayılı kararında belirtildiği üzere, sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması, esas itibariyle bünyesinde iki karar barındıran bir kurumdur. İlk karar teknik anlamda hüküm sayılan, ancak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle hukuken varlık kazanamayan bu nedenle hüküm ifade etmeyen, koşullara uyulması halinde düşme hükmüne dönüşecek, koşullara uyulmaması halinde ise varlık kazanacak olan mahkûmiyet hükmü, ikinci karar ise, bu ön hükmün üzerine inşa edilen ve önceki hükmün varlık kazanmasını engelleyen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, CMK’nın 231/5-14. fıkralarındaki koşullar kapsamında kanun yararına bozma konusu yapılabilmekle birlikte, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı”nın üzerine inşa edildiği hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıklar ancak hükmün hukuken varlık kazanması halinde olağan ve olağanüstü yasa yolları denetimine konu olabileceğinden, henüz hukuken varlık kazanmayan bir hükmün ne olağan ne de olağanüstü yasa yolu denetimine konu edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği ahvalde hükmün içeriğine dahil bulunan hukuka aykırılıkların, kanun yararına bozma yasa yoluyla denetlenmesi olanağı bulunmamaktadır.
Bu nedenle somut olayda, sanık tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine aykırı davranmadığı halde, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat ve İnfaz Bürosu"nun 24/06/2014 tarihli yazısından kaynaklanan hatalı delil takdiri sonucu aykırı davrandığı kabul edilip yargılama devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulmasına dayanan hukuka aykırılık, açıklanması geri bırakılan hükmün içeriğine ilişkin olduğundan kanun yararına bozma yasa yoluyla denetlenmesi olanağı bulunmadığı cihetle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/12/2014 tarihli ve 2014/1185 esas, 2014/402 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin reddi gerekmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmediğinden, Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/12/2014 tarihli ve 2014/1185 esas, 2014/402 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 11.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.