16. Hukuk Dairesi 2016/12660 E. , 2017/1103 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda Vakıf İdaresi adına kayıtlı bulunan eski 763 parsel sayılı 10680 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 118 ada ... parsel numarasıyla ve ....497,05 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Vakıf İdaresi, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait 118 ada ..., ... ve 27 parsel sayılı taşınmazlardan ve tescil harici bırakılan bölümden kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 118 ada ... parsel (eski 764), 118 ada ... parsel (eski 763), 118 ada ... parsel (eski 761) ve 118 ada 27 parsel (eski 762) sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın reddine, taşınmazların uygulama kadastrosu gibi tespit ve tapuya tesciline, davacının 09.01.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 160,69 metrekarelik kısım yönünden talebinin tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı Vakıf İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun .../...-a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup davacı tarafından uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin sınırında bulunan tescil harici bırakılan taşınmazda kaldığı iddiasına dayanarak süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde dava açılmıştır. Mahkemece fen bilirkişi raporuna göre davacı adına olan yeni 118 ada ... parsel sayılı taşınmaz ile komşu parseller arasında herhangi bir tersimat ve teknik hatanın olmadığı, sınırların evvelden beri aynı olduğu anlaşılmış, miktar farkının fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kadastro harici bırakılan yerle aradaki sınırın hatalı uygulanmasından kaynaklandığı gerekçesi ile (A) harfi ile gösterilen bölüm hakkındaki davanın tefrikine, diğer taşınmazlar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Davacı Vakıf İdaresi vekili tarafından tefrik kararı temyize konu edilmiştir.
Uygulama kadastrosu ile çekişmeli taşınmazın sınırlarının belirlenmesi sırasında yapılan teknik hataların düzeltilmesi amaçlanmaktadır. Somut olayda tescil harici bırakılan bir yer hakkında açılan dava söz konusu olmayıp; tesis kadastrosu sırasında kendi taşınmazları içerisinde ölçülen bir bölümün; .../...-a uygulaması ile tapulama sırasında tescil harici bırakılan taşınmaza terk edildiği iddiasıyla dava açıldığı sabittir. Daha açık bir ifade ile .../...-a uygulamasının hatalı olması nedeniyle evveliyatında hakkında tutanak düzenlenip tapuya bağlanmış bir taşınmazın uygulama kadastrosu sırasında yanlış ölçülmesi nedeni ile bir bölümün tespit harici bırakıldığı iddiasına dayanılmaktadır Uygulama tespiti sırasında belirlenen sınırların yanlış olduğunu iddia eden davacının, uygulama tespitinin yanlış yapıldığı ve taşınmazının bir bölümünün hakkında tutanak düzenlenmeyen alanda bırakıldığını iddia etmesi halinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmaz bölümlerine ilişkin talepler yönünden de uygulama kadastrosunu denetleyerek sınırın tespitinde yanlışlık varsa, sınırları düzeltecek şekilde karar verme görevi askı ilanı süresi içerisinde açılan davalarda Kadastro Mahkemesine aittir. 6100 sayılı HMK"nın .... maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup bu hususun mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca, Mahkemece fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm hakkında işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, bu bölümün dosyadan tefrikine karar verilmesi isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davacı İdare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, ....02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.