20. Hukuk Dairesi 2016/2369 E. , 2017/7282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 145 parsel sayılı 4880 m2 yüzölçümlü tarla niteliğindeki taşınmaz, tapuda davalı adına kayıtlıyken 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılan çalışma sonucu yeni 109 ada 17 sayılı parsel adı altında tarla niteliğiyle 7759,54 m² yüzölçümlü olarak davalı adına tesbit edilmiş, ... Köyünde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yenileme çalışmalarına ilişkin ilân cetveli, 23.06.2011 - 25.07.2011 tarihleri arasında askıya çıkarılarak kesinleşmiştir.
Davacı ... Yönetimi vekili, dava konusu 145 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, davalının müdahalesinin men"ine karar verilmesini talep ederek dava açmıştır.
Hazine vekili, 22.11.2012 tarihli müdahale dilekçesi ile; çekişmeli taşınmazın orman vasfını taşıyan yerlerden olduğunu iddia ederek, taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalının vaki müdahalesinin men’ine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairenin 03/06/2014 tarih ve 2014/2262 -6047 E-K sayılı kararıyla tapu iptali ve tescile ilişkin hükmün onanmasına, elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı gerçek kişi adına tapuda kayıtlıdır. Davalı gerçek kişi, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalının dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından sözedilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesini ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra dava konusu eski 145 , yeni 109 ada 17 parselin tapu kaydının iptaline ilişkin hükmün onandığı ve bu kısmın kesinleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava konusu taşınmaza davalı tarafın müdahalesinin
önlenmesine ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil ile müdahalenin men’i istemlerine ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yerde 1963 yılında yapılan genel arazi kadastrosu ve 22.08.1983 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.