21. Hukuk Dairesi 2015/7334 E. , 2015/9988 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yurtdışında çalışmaya başladığı tarihin Türkiye içinde sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 01.06.1986 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü ile davacının 01.09.2013 tarihinden itibaren hak ettiği yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının yurt dışı rant sigortasına giriş tarihi olan 02.06.1986 tarihinin Türkiye sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine, 01.09.2013"ten itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği ve Eylül, Ekim, Kasım 2013 aylıklarının, Aralık 2013 ödeme dönemine ait tarihten, sonrası aylıkların ise ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği tespitine karar verilmiştir.
3201 sayılı Kanun"un 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun ile değişik 5.maddesinin son fıkrasında "Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz." hükmü yer almakta ve 6552 sayılı Kanun"un 29.maddesi ile 3201 sayılı Kanun"un 5.maddesinin beşinci fıkrasına eklenen cümle ile “Ancak, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” düzenlemesi yapılmış ise de Anayasa"nın 90.maddesi uyarınca yöntemine göre yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme hükümleri 3201 sayılı Kanunun 5.maddesinden önce uygulanma önceliğine sahip olduğundan ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelerde ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi için 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma talebinde bulunulması veya kısmen de olsa borçlanma bedelinin ödenmesi zorunlu değildir.
Somut olayda, davacının yurt dışında sigortaya girdiği 01.06.1986 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine ve sonuç olarak davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken bu tarihte 3201 sayılı Yasa kapsamında prim ödemesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 02.06.1986 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümden silinerek yerine;
"1-Davanın KABULÜ ile,
a) Davacının yurt dışı rant sigortasına giriş tarihi olan 01.06.1986 tarihinin Türkiye sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine,
b) 01.09.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği ve Eylül, Ekim, Kasım 2013 aylıklarının, Aralık 2013 ödeme dönemine ait tarihten, sonrası aylıkların ise ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği tespitine,
2-Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, davacının peşin yatırdığı harcın kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 341,70 TL yargılama giderinin davalı Kurumdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar kesinleştikten sonra davacının veya davalının fazladan yatırdıkları gider ve delil avansı miktarlarının taraflara iadesine, " rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 07/05/2015 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.