4. Hukuk Dairesi 2013/8122 E. , 2014/4440 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/07/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının 25,20 TL"sinin davacılara, 140,00 TL"sinin de temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harçların bundan mahsubuna 17/03/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Dava, davalının adli ve idari kurumlara yazdığı dilekçelerde geçen ifadeleri ile davacıların kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkİndir. İlk derece mahkemesince dava kısmen kabul edilmiş; tarafların temyizi üzerine Dairemiz çoğunluğu karan onamıştrr.
... Bakanlığı"nda öğretmen olarak çalışan davalı, 16/10/1996 tarihinde emekli olduktan sonra 12/10/2001 tarihinde başvurusunun kabulü üzerine aynı Bakanlıkta yeniden öğretmenliğe başlamıştır. Ancak durumu Emekli Sandığına bildirmemesi sebebiyle, maaşının yanında 15/10/2001-31/10/2006 tarihleri arasında emekli aylığını almayı da sürdürmüştür. Durumun fark edilmesiyle emekli maaşı kesilmiş, haksız olarak aldığı paralar geri istenmiş, ödenmemesi üzerine de icra takibine geçilmiştir. Bu süreçte davalı, ... kadrolu avukatı olan davacı ... ile SGK sözleşmeli avukatı olan diğer davacı ... aleyhine, ... ve ... Cumhuriyet Başsavcılıkları ile, .... Bakanlığı"na,.... Başkanlığı"na, ... İl Müdürlüğü"ne, ...Baro Başkanlığı"na on kez dilekçe vererek küçük düşürücü, suçlayıcı ağır isnatlarda bulunmuştur.
Davacılar, duydukları acı, elem ve üzüntünün bir nebze olsun giderilmesi için 5.000"er TL manevi tazminat talep ederken, faiz de istememişlerdir. Yerel mahkeme ise, 1.000"er TL manevi tazminata hükmetmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Olayın oluş şekli, davalının adli ve idari makamlara on kez yazdığı dilekçelerde davacılar için kullandığı sözlerin ağırlığı ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarları çok az olup, kamu görevlilerini bu nevi taciz ve tedirgin edenleri caydırmadan öte, nerdeyse ödül gibi tazmini ceza olması nedeniyle davacılar yararına bozulması gerektiği inanç ve görüşüyle Dairemiz çoğunluğunun onama kararına katılmıyorum.17/03/2014