10. Ceza Dairesi 2016/2548 E. , 2017/1821 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 17.05.2016 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ... hakkında yasaklanmış hakların iadesi talebinin reddine ilişkin İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/06/2015 tarihli ve 2015/399 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/06/2016 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ...’in 09/02/1995 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 765 sayılı TCK"nın 404/2, 59 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddeleri gereğince 1.501.000 Türk Lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/1995 tarihli ve 1995/60 esas, 1995/145 sayılı kararının 21/03/1996 tarihinde kesinleştiği ve 16/05/1996 tarihinde infaz edildiği,
2- Hükümlünün yasaklanmış haklarının iade edilmesini talep etmesi üzerine, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/06/2015 tarihli ve 2015/399 değişik iş sayılı kararı ile "adli sicil kaydında Bakırköy 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/10/2013 tarihli ve 2011/1393 esas, 2013/1120 sayılı kararına konu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair bir mahkumiyetinin bulunduğu” gerekçesi ile memnu hakların iadesi talebinin reddedildiği ve kararın temyiz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, yasaklanmış hakların geri verilmesi kurumunun amacının yitirilen hak ve ehliyetlerin, koşullarının gerçekleşmesi halinde iyi halli hükümlüye yargı yolu ile geri verilmesini sağlamak olduğu, bu yasaklılık ister Türk Ceza Kanunu"ndan, isterse özel bir kanundan kaynaklansın, "kamu hizmetlerinden yasaklanma", "memuriyetten mahrumiyet", "seçme ve seçilme hakkından yoksun kılınma", "yasal kısıtlılık altında bulundurulma" gibi gerek bir mahkumiyetin doğal sonucu gerekse ceza şeklinde hükmedilen her nevi ehliyetsizliklerin yasak hakların geri verilmesi yoluyla bertaraf edilmesine hukukumuzda bir engel bulunmadığı,
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"na 06/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile eklenen 13/A maddesinin 1. fıkrasında yer alan; "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması, gerekir." şeklindeki düzenleme gereğince hükümlülük kararında açıkça hükmedilmese bile mahkumiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların yukarıda bahsedilen maddenin birinci fıkrasındaki koşulların bulunduğuna mahkemece kanaat getirilmesi halinde iadesine karar verilebileceği cihetle;
Somut olayda adı geçen hükümlünün uyuşturucu madde kullanma suçundan almış olduğu mahkumiyete ilişkin kaydın 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 14 ve geçici 2. maddeleri gereğince arşive alınmış olduğu ve aynı Kanun"un 6290 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesi gereğince arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren yasaklanmış hakların geri verildiği tarihe göre arşivden silinme süresi hesaplanacağı, ancak mahkemesince hükümlü hakkında, adli sicil kaydında Bakırköy 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/10/2013 tarihli ve 2011/1393 esas, 2013/1120 sayılı kararına konu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair bir mahkumiyetinin bulunduğu gerekçesi ile memnu hakların iadesi talebinin reddedildiği, ancak her ne kadar sanık hakkında adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar var ise de, söz konusu bu hükmün henüz hukukî bir sonuç doğurmadığı, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesine karar verileceği cihetle, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği, keza 5352 sayılı Kanun’un 12/1. maddesinde yer alan;
"Arşiv bilgileri;
a) İlgilinin ölümü üzerine,
b) Anayasanın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;
1. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle,
2. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,
c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle, tamamen silinir." şeklindeki düzenleme uyarınca yasaklanmış hakların iadesine karar verilmesinin arşiv kaydının silinmesi açısından sanık lehine bulunduğu, kaldı ki Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 20/11/2013 tarihli ve 2013/11492 esas, 2013/17318 sayılı ilamı ve benzer ilamlarda belirtildiği üzere, hükümlülük kararında açıkça belirtilmese de mahkumiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunulabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/06/2015 tarihli ve 2015/399 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Her ne kadar memnu haklarının iadesi talebinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile kanun yararına bozma yoluna başvurulmuş ise de;
Hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5.fıkrası ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından söz konusu hüküm hakkında uyarlama yapılması gerekip, suç tarihi itibariyle hükümlünün bu suçu herhangi bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş olması mümkün olmadığından; bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan hükümlü hakkında, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle; yasaklanmış hakların iadesi talebinin reddine ilişkin İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/06/2015 tarihli ve 2015/399 değişik iş sayılı kararına karşı öncelikle bu nedenle kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için ve ayrıca dosya kapsamında mevcut uyarlama talebinin reddine ilişkin İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/02/2015 tarihli ve 1995/60 esas, 1995/145 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/03/2015 tarihli ve 2015/214 değişik iş sayılı kararına karşı da kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; yasaklanmış hakların iadesi talebinin reddine ilişkin İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/06/2015 tarihli ve 2015/399 değişik iş sayılı kararına karşı öncelikle bu nedenle kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için ve ayrıca sanık hakkında uyarlama talebinin reddine ilişkin İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/02/2015 tarihli ve 1995/60 esas, 1995/145 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/03/2015 tarihli ve 2015/214 değişik iş sayılı kararına karşı da kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE, 11.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.