Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4151 Esas 2018/5563 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4151
Karar No: 2018/5563
Karar Tarihi: 27.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4151 Esas 2018/5563 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişi hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Temyiz başvurusu reddedilmiş, ancak örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeksizin TCK'nın 58/6 maddesi gereğince hüküm tesisi yapılmıştır. Bu nedenle hükmün bu kısmı bozulmuş ve yeniden yargılama gerektirmeden düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53/1-2-3, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi         2018/4151 E.  ,  2018/5563 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Mahkeme gerekçesinde Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek; “...nitekim bylock sisteminin serverinin Litvanya Ülkesinde bulunduğu ve İstihbarat Teşkilatı tarafından bu ülkede bulunan server den bylock bilgilerinin temin edildiği, Ceza Muhakemesi Kanunları hükümlerinin ülkemiz hudutları dahilinde yürürlükte olduğu, Litvanya Ülkesinde söz konusu kanun uygulanma imkanı bulunmadığı, bu hali ile elde edilen verilerin hukuka aykırı olduğundan bahsedilemeyeceği...”nin kabulü yönündeki değerlendirmenin yerinde olmadığı görülmekle;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının

    kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında TCK"nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde TCK’nın 58/6 maddesi gereğince hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından “yollaması ile aynı yasanın 58/6. maddesi” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.