21. Hukuk Dairesi 2015/6531 E. , 2015/9967 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Davacı, iptal edilen 06/08/2003 tarihine kadar olan uzun vadeli sigorta kollarına tabii çalışmalarının geçerli olduğunun 01/02/2013 tarihinde bağlanan maaşının uzun vadeli sigorta kollarına tabii hizmetleri karşılığı prim ödeme gün sayılarında dikkate alınarak yeniden hesaplanmasına ve eksik yatan yaşlılık aylığının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının iptal edilen ve 06/08/2003 tarihine kadar olan uzun vadeli sigorta kollarına tabi çalışmalarının geçerliliğinin tespiti ile 01/02/2013 tarihi itibariyle bağlanan SSK emekli aylığının iş bu uzun vadeli sigorta kollarına tabi hizmetler karşılığı prim ödeme gün sayıları da dikkate alınarak yeniden hesaplanması, eksik yatan SSK yaşlılık aylığı ödemelerinin ödenmeleri gereken tarihlerden itibaren işleyecek yasal faiziyle iadesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davacının uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istediğine ilişkin ihtilaf konusu dönemde Kurum"a yapmış olduğu yazılı müracaatının olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanun"un 3/II-A maddesinde yer alan “Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, bir işveren emrinde çalışan ve Türk uyruklu olmayan kimselerden Kurum"dan yazılı istekte bulunanlar hakkında ve istek tarihinden sonraki ay başından başlanarak uygulanır” hükmü, 29/07/2003 tarihinde 4858 sayılı Kanun"un 57. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; yabancı uyruklu olan davacının hizmet cetvelinde, 19/07/1994-07/01/2010 dönemi içerisinde davacı adına Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulduğu, davacıya 08/01/2013 tarihli tahsis talebine istinaden 01/02/2013 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa Geçici 81. maddesi gereği yaşlılık bağlandığı, davacının çalışmalarının geçtiği dava dışı işyerine ait 1995/3-2010/1. dönem bordrolarının getirtildiği, davacının sigortalı kaydının bordrolarda yer aldığı, Kurum tarafından davacının dava dışı işyerinde geçen 2002 yılı öncesi hizmetlerinden bir kısım dört aylık dönem bordrolarının sehven sigortalı bildirimi olarak kabul edildiği, bir kısmının da kısa vadeli sigorta kollarına tabi olarak Kurum"a verildiği için hizmetine yansıtılamayacağının dava dışı işyerine bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; yabancıların Türkiye"de sigortalı olabilmesi için 506 sayılı Yasa"nın 3/II-A maddesinin 29/07/2003 tarihinde 4958 sayılı Yasa"nın 57. maddesi gereği yazılı talebinin olması gerek ise de davacının çalışmalarına karşılık sigortalı primlerinin dava konusu dönemde Kurum"a yatırılmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda Kurum"a yapılan sigortalılık prim ödemeleri, yazılı beyan yerine geçer. Böyle olunca uyuşmazlık konusu dönemde davacının sigortalı olduğunun kabulü ile yaşlılık aylığı talebinin değerlendirilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.