Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/5713 Esas 2015/6299 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : Çanakkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2014
NUMARASI : 2009/564-2014/24

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Asıl davada davacı vekili, kooperatife üye olan müvekkili yerine davalı D.. S.."yı 07/04/2006 tarihinde ortaklığa alıp dava konusu bağımsız bölümünde onun adına kayıt ve tescil ettirildiğini, yapılan bu işlemlerin haksız olduğunu ileri sürerek davalı adına mevcut tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini, birleşen davada ise davalı kooperatifin asıl dava devam ederken müvekkilini haksız olarak üyelikten çıkarmak için ihtarname göndererek 08.02.2010 tarihli karar ile üyelikten çıkardığını ileri sürerek ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili, yapılan işlemlerin yasaya uygun olduğunu, davacının kooperatife olan edimlerini yerine getirmediğini savunarak asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı D.. S.., davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının kooperatife ödenmesi gereken ödentileri yerine getirmediği, ödentilerini yerine getirmeyen ortağın kooperatiften kendisine konut tahsisini isteme hakkı bulunmadığı, davalı kooperatifin Kooperatifler Yasasına aykırı olarak üyelikten ihracı kesinleşmeyen davacının yerine başka üye kaydetmesi doğru değilse de, davalı D.. S.."nın bu olayda iyiniyetli olduğu, bedelini ödeyerek taşınmazın tapu kaydını üzerine aldığı, kooperatifte davacıya verilebilecek başka taşınmazın bulunmadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine, dava konusu taşınmazın 07.04.2006 tarihinden beri davalı D.. S.. adına tapuda kayıtlı bulunduğu, davacıya gönderilen ihtarnamelerdeki borç miktarlarının birbiriyle uyuşmadığı gerekçesi ile birleşen davanın kabulüne, karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.