Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6063
Karar No: 2015/9961
Karar Tarihi: 05.05.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/6063 Esas 2015/9961 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/6063 E.  ,  2015/9961 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmaları nedeniyle 506 Sayılı Yasanın Ek. 5. maddesinde sayılan işlerin devamı ve uzantısı işinde çalıştığının ve itibari hizmetten yararlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Davacının tüm temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davalıların temyizine gelince,
    Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 01.08.1983 tarihinden itibaren .... Atölyesi Bölümü"nde işçi olarak geçen hizmetlerinin 506 sayılı Yasa"nın Ek-5/II bentte geçen itibari hizmet süresi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile “davacı ..."in çalıştığı işyeri ve yaptığı işler itibariyle 27.03.2007-01.10.2008 tarihleri arasında 506 sayılı yasanın Ek 5. Maddesi kapsamında olduğu, 2 - davacının belirtilen tarihler arasında çalıştığı toplam 545 gün ödenmiş prim gün sayısı bulunduğuna” karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya ait hizmet cetvelinde 1984/1-2013/9 dönemi arasında davacı adına davalı işyeri tarafından ..."ya toplam 10.505 gün gün hizmet bildiriminde bulunulduğu, Mahkemece tepitine dair hüküm kurulan 27.03.2007- 01.10.2008 tarihleri arasında ; 2007 yılında 275 gün; 2008 yılında 270 gün olmak üzere toplam 545 gün itibari hizmet sürelerinin Kurum kayıtlarına işlenmiş olduğu, davalı işyerinde uzman bilirkişili kurulu eşliğinde keşif yapıldığı, keşif neticesi alınan bilirkişi heyet raporunun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
    Davanın, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu ancak geçiş hükümlerini içeren aynı Yasa’nın Geçici 7. maddesi hükmünde “bu Kanun’un yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” hükmü ve genel olarak yasaların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında basım ve gazetecilik işyerindeki çalışma koşulları nedeniyle itibari hizmet süresinden yararlanabilmenin yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın Ek 5/II. maddesidir. Anılan maddeye göre, sigortalıların itibari hizmetten yararlanması için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Bunlardan birinci koşul, sigortalının "basım ve gazetecilik" işyerinde çalışmış olmasıdır. Sözkonusu maddede, basım ve gazetecilik işyeri birlikte ifade edilmiş ise de; gazetecilik işi yapılmayan sadece basım işi yapılan işyerlerinde çalışan sigortalılar da, maddenin alt bentlerinde sayılan koşullardan herhangi birisi oluştuğu takdirde itibari hizmetten yararlanacakları açıktır. "Basım" işinin matbaa işyerinde mevkute çıkarmaya yönelik olduğu ise söz götürmez. İkinci koşul ise, yine aynı maddenin II. alt bendinin (a-f) işaretli alt bentlerinde yazılı fiziksel dış etkenlerden birinin olayda ayrıca gerçekleşmiş bulunmasıdır.
    İtibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektiren olgunun sanayi kolları farklı olsa da belli, ağır, riskli ve sağlığa zararlı işlerin yapılması olduğu, bu nitelikte işleri yapan kişilerin aynı durumda olmadıklarının ileri sürülemeyeceği ve aynı hukuksal durumda bulunanların farklı kurallara tabi tutulmasının Anayasa’nın eşitlik ilkesine yer veren 10. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle söz konusu düzenlemede yer alan “azotlu gübre ve şeker sanayii” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 27.03.2007 tarih 26475 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 04.10.2006 tarihli ve 2002/157 Esas 2006/97 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş ise de, Anayasa’nın 153/5. maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi de gözetildiğinde, davacının Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının yürürlük tarihi olan 27.03.2007 tarihinden önceki dönem yönünden itibari hizmetten yararlandırılması mümkün değildir. İtibari hizmet süresi olanağından 27.03.2007 tarihinden önceki dönemde yararlanmak için, Yasa’nın öngördüğü biçimde, işkolu ve işyeri koşullarının birlikte gerçekleşmesi zorunluluğu vardır.
    01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 40. maddesinin II. fıkrasının 5. bendi ise “kok fabrikalarıyla;
    1)Ateşçilik, ocak temizliği, jeneratör, doldurma, termik santraller boşaltma ve temizleme işlerinde çalışanlar,
    2) Kimyasal arıtma işlerinde çalışanlar,
    3) Gazın geçtiği cihaz ve boruların onarılması ve temizlenmesi işlerinde çalışanlar,
    4) Kok fabrikalarında kömür ve ocak işlerinde çalışanlar
    5) Elektrik enerji üretim santrallerinin kazan dairesindeki ateşçilik, kül ve kömürlerin taşınması işlerinde çalışanlar,
    6) Termik santrallerle her çeşit buhar kazanlarının kazan dairesindeki ateşçilik, kül ve kömürlerin taşınması işlerinde ve işyerlerinde 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayıları, fiilî hizmet süresi zammı olarak eklenir” hükmünü amirdir.
    6100 sayılı yeni HMK"nın 114/1-h maddesi uyarınca davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması gerekir.Öte yandan, her talep için hukuki yarar şarttır. Davacının talep ettiği dönem itibariyle bildirilmeyen hizmetlerinin tespitine ilişkin dava açmakta hukuki yararı bulunmakta ise de Kurum"a bildirilen hizmetlerinin tespitinde hukuki yararı bulunmamaktadır.
    Somut olayda, Anayasa Mahkemesi’nin 27.03.2007 tarihli iptal kararı öncesi ve de 5510 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihi olan 01/10/2008 tarihinden sonra koşulları oluşmadığından davacının itibari hizmet tespiti isteminin kabulü mümkün değildir. Bu tarihler arasında ( 27/03/2007-01/10/2008) davacının itibari hizmetten yararlandırılması mümkün iken Kurum kayıtlarından da davacının itibari hizmetten yararlandırıdığı anlaşılmakla, Mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilmeksizin kurulan hüküm hatalı olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan .....ne iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine 05/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi