13. Ceza Dairesi 2018/2246 E. , 2018/12927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
1-5237 sayılı TCK"nın 116/2. maddesi ile kişilerin mesleki faaliyetleri ve meslek icra alanlarının güvence altına alındığı, işyeri kavramının işin yapıldığı konut dışındaki yerleri ifade ettiği, somut olayda ayrı bir yerde bulunduğu anlaşılan, katılanın buğday ve ayçiçeği alım satım işlerinde kullandığı, yine tarım aletlerini de muhafaza ettiği depodan işlenen hırsızlık suçunda, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a-İddianamede sanıklar hakkında TCK"nın 116/4. maddesinin uygulanması talep edilmediği halde, 5271 sayılı CMK’nın 226/1. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
b-Sanık ..."nın, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına dayanak yapılan Pınarhisar Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11.03.2010 tarih ve 2007/101-2010/56 E.-K. sayılı ilamının suç tarihinden sonra 15.01.2014 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,
III-Sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-Sanığın üzerine atılı suçları ikrara yönelik herhangi bir beyanının olmaması ve atılı suçları işlediği yönünde her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı, mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinden beraati yerine, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-İddianamede sanık hakkında TCK"nın 142/2-d maddesinin uygulanması talep edilmediği halde, 5271 sayılı CMK’nın 226/1. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
b-5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına dayanak yapılan Pınarhisar Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11.03.2010 tarih ve 2007/101-2010/56 E.-K. sayılı ilamın suç tarihinden sonra 15.01.2014 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA,
IV-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılana ait 4 numaralı depo ile sanık ..."un kullandığı 5 numaralı deponun bitişik olduğu ve tavan seviyelerinde pencere bulunduğu, pencere camlarının kırık olduğunun soruşturma aşamasında ve keşif sırasında tespit edildiği, ayrıca hırsızlığın yapıldığı 4 numaralı depoya dış kapıdan girilebildiği gibi diğer depoların içinden de girişin mevcut olduğunun tanık beyanlarında belirtilmesi karşısında, 4 numaralı depoya kapısı açılmadan da girilebileceği anlaşılmakla, süpheli bu durumun sanık lehine değerlendirilmesi suretiyle sanık hakkında TCK"nın 142/1-b maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken aynı Kanunun 142/2-d maddesi uyarınca hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Her ne kadar arama kararından önce sanık, olay yerine gelen kolluk kuvvetlerine kendisine ait depoda arama yapabileceklerini söyleyerek deposunda bulunan 42.340 ton buğdayın katılana teslimi sağlanmış ise de; olaydan sonra tanıklar ... ve ..."ın hırsızlığın yapıldığı 4 numaralı deponun kırık olan pencere camından bu depoya bitişik vaziyetteki sanığa ait 5 numaralı depoya baktıklarında suça konu 4 ayrı buğday yığınını görmeleri karşısında, sanığın etkin pişmanlığından söz edilemeyeceği, bu itibarla; hakkında uygulanma şartları bulunmadığı halde TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması,
3-Kabule göre de;
a-İddianamede sanık hakkında TCK"nın 142/2-d maddesinin uygulanması talep edilmediği halde, 5271 sayılı CMK’nın 226/1. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
b-İade kısmi olmasına rağmen, TCK"nın 168/4. maddesi uyarınca katılana kısmi iade nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına muvafakat gösterip göstermeyeceği sorulmadan aynı Kanunun 168/1. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 02.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.