1. Hukuk Dairesi 2014/21338 E. , 2017/5169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.10.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ..., davalı ...vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, kayden paydaşı oldukları 167 ve 225 sayılı kadastral parsellerin davalı ... ...’na satışı hususunda anlaştıklarını, tapuya gittiklerinde taşınmazların imar düzenlemesine konu edildiği söylenip 44456 ada 2, 44459 ada 2 parsellerin satmak istedikleri kadastral parsellerden oluşan imar parselleri, 44410 ada 3 parselin ise yine aynı kadastral parsellerden oluşan Kamu Ortaklık Payı (KOP) olduğunun söylendiğini, anılan imar parsellerini satış suretiyle davalı ... ...’na temlik ettiklerini, bir müddet sonra devrettikleri 44410 ada 3 parsel sayılı taşınmazın KOP vasıflı taşınmaz olmadığını öğrendiklerini, davalı ... ...’nun da taşınmazı el ve işbirliği hareket ettiği diğer davalı ...’e satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, hile ile satmak niyetinde olmadıkları taşınmazın devrinin sağlandığını ileri sürerek, 44410 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 2/5 payının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunup iddiaların yersiz olduğunu, bedeli karşılığında taşınmazın satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, hile iddiasının ispatlanamadığı ancak resmi akitten sonra tescil işlemi sırasında davacıların davalı ... ...’na satmadıkları payların da davalı adına tescil edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, hile hukuksal nedenine dayalı davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen reddine karar verilmiş olunmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda, dava konusu 4410 ada 3 parsel sayılı taşınmazda davacıların her birinin 1/5’er paydaş iken, anılan payların 2755/44622’şer paylarını 29.01.2008 tarihinde, kalan 30847/223110’er paylarını ise 06.02.2008 tarihinde satış suretiyle davalı ... ...’na temlik ettikleri, ...’in de aynı taşınmazda paydaş olan dava dışı... ile ...’ın 173/223110’şer (toplam 346/223110) payını 20.03.2008 tarihinde satış suretiyle temlik edip, davacılardan edindiği paylar ile birlikte toplam 8959/22311 payı 09.06.2009 tarihinde satış suretiyle davalı ...’e devrettiği, bu hali ile davacıların çekişme konusu taşınmazdaki tüm paylarını devrettikleri ve taşınmazla bir ilgilerinin kalmadığı halde onlara da pay verecek şekilde hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.
Hal böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Davalı vekilinin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalı ... ... vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.