19. Hukuk Dairesi 2018/649 E. , 2019/593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... BAM 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin kabulüne ve buna göre yeniden hükmün kurulmasına ilişkin hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ..."nın geldiği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının ortağı ve yetkilisi olduğu dava dışı ... Teknik... Ltd. Şti. ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin davacı tarafından kefil sıfatı ile imzalandığını, davalı bankanın kullandıracağı kredinin teminatı olarak 2.500.000,00 TL bedelli teminat bonosu aldığını, bu bononun davacı tarafından dava dışı ... Teknik... Ltd. Şti. lehtar olarak gösterilerek düzenlendiğini ve dava dışı şirket tarafından cirolanarak davalı bankaya verildiğini, kredi borcu ödenmediğinden davalı bankanın hesabı kat ederek 66.433,64 TL"nin ödenmesini ihtar ettiğini ve ayrıca davalı bankanın alacağı 66.433,64 TL olmasına rağmen davacıya 2.500.000,00 TL"lik bonodan dolayı ödememe protestosu çektiğini, çekilen protesto ile TTK"nın 716/2 maddesi uyarınca gerçek alacak miktarının borçluya bildirilmesi gerekirken davalı banka tarafından 2.500.000,00 TL borçluymuşçasına protesto çekildiğini, davalının protesto çekmesi karşısında davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunu ileri sürerek davacının davalıya 243.356.63 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 27/01/2016 tarihli dilekçesi ile dava değerinin yazılımında maddi hata yapıldığını belirterek doğru miktarı 2.433.566,36 TL olarak düzeltmiştir.
Davalı vekili, davalı bankanın iyiniyetli yetkili hamil olduğunu, davacının itirazlarını lehtar dava dışı şirkete karşı ileri sürebileceğini, davaya konu bononun davacı tarafından lehtar dava dışı şirket adına düzenlendiğini, dava dışı şirket tarafında da tahsilinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere dava dışı şirket tarafından davalı bankaya temlik cirosu ile cirolanarak teslim edildiğini, dava dışı ... Teknik firmasının bono sebebiyle davalı bankaya ihtarnamede talep edilen miktar kadar borçlu olduğunu, davalı bankanın davacıdan yapacağı tahsilatların borcu aşan kısmını dava dışı şirkete iade etmekle yükümlü olduğunu, senet düşük bedelden proteto edilmesi halinde senedi davalı bankaya temlik cirosu ile devreden dava dışı şirketin kısmi protestoya itirazı olacağını, bankanın elindeki senet bedeli kadar tahsilat yapması ve kendi alacağını aşan kısım yönünden dava dışı şirkete fazla tahsilatı iade etmesi gerektiğini, davacıya kredi borcunun 66.433,64 TL olduğunun ihtar edilmesine rağmen davalı bankanın fazlasını talep edeceği tereddütünün oluşması ve davada hukuki yararın varsayılmasının kabul edilemeyeceğini, davalı bankanın senet nedeniyle aldığı bir kısmi ödeme olmadığından bu hususta bir bildirim yapmasının gerekmediğini, davalı bankanın kredi borcunun kapatılarak sona erdiği halde bu davanın açılmasının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava dışı ... Teknik...Ltd. Şti.nin dava tarihi itibariyle 64.605,25 TL kredi ana para borcu olduğu, yapılan tahsilatlarla kredi ana para ve faiz borcunun tamamıyla kapatıldığı, taraflar arasında kredi borcunun kapatıldığı konusunda herhangi bir itilafın olmadığı, davacının, dava dışı borçlu şirkete kefaletinden dolayı dava tarihi itibariyle davalı bankaya karşı sorumlu olduğu borç tutarının 67.538,93 TL olduğu, protestoya konu olan senedin 2.500.000,00 TL bedelli olduğu, senedin banka ile imzalanan genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak alındığı, davacının 67.538,93 TL borçlu olması sebebiyle 2.500.000,00 TL bedelli senetten borçlu olduğu miktar düşüldüğünde kalan 2.432.461,07 TL"lik kısım için borçlu bulunmadığının tespiti davası açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu, davalı banka tarafından senedin davacıya iade edilmemiş olmasının davacı açısından tehdit oluşturduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davacının 02.10.2014 tanzim, 10.12.2015 vade tarihli 2.500.000,00 TL"lik senetten dolayı davalıya 2.432.461,07 TL borçlu bulunmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı isteğinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre,dava tarihi itibariyle borcun 66.433,64 TL olduğunun her 2 tarafça da bilindiği, ödenmeme protestosunda bakiye borcun belirtilmemiş olmasının, davalı bankanın bakiye kredi alacağı olan 66.433,64 TL"den daha fazla bir paranın talep edildiği anlamına gelmeyeceği, dava dışı ... Teknik Hırdavat Şirketinin ortağı ve yetkilisi olan davacı gerçek kişinin, kendi adına olmasa bile şirketi temsilen şirket adına davalı bankadan 2.500.000,00 TL"lik bonoyu iade talep yetkisi mevcut olmasına karşın, iade talebinde bulunmayıp, dava açan davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına 87.700,00 TL nispi vekalet ücreti takdirine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, protestoya uğramış bono nedeniyle menfi tespit isteğine ilişkindir. İcra takibinden önce borçlunun menfi tespit davası açabilmesi için öncelikle korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekir. Hukuki yarar bir dava şartıdır. Bir davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilebilmesi için, borçluyu tehdit edebilecek bir tehlikenin bulunmaması gerekir. Davaya konu bonoda davacı ... keşideci, dava dışı ... Teknik... Ltd. Şti. lehtar, davalı banka ise bonoyu lehtardan ciro yolu ile teslim alan yetkili hamil durumundadır. Bu bono nedeniyle ... 32. Noterliği"den çekilen 14/12/2015 tarihli ödememe protestosunda da muhatap, dava dışı ciranta şirket değil sadece bonoda keşideci olan davacı ..."tır. İİK"nın 72. maddesine göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçlunun, hakkında henüz icra takibi başlamadan önce de yapılabilecek olası bir takibi düşünerek, “böyle bir borcu bulunmadığının saptanması” için menfi tespit davası açabileceğinin usulen kabul edilmesi karşısında hakkında ... 32. Noterliğinden 14/12/2015 tarihinde protesto gönderilen borçlunun bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunda hiç kuşku yoktur. Davalı bankanın savunmasında belirttiği bankanın elindeki senet bedeli kadar tahsilat yapması ve kendi alacağını aşan kısım yönünden dava dışı şirkete fazla tahsilatı iade etmesi gerektiği yönündeki beyanları da davacının davalı banka elindeki senet bedelinin tamamından sorumluluğuna gidilmesi tehdidi altında olduğunu göstermektedir. Buna göre davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır. Bu itibarla istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının onanması gerekirken ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre de; dava, hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddedildiğine göre davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca maktu vekalet ücretini geçemeyeceği gözetilmeksizin davalı yararına 87.700,00 TL vekalet ücreti takdiri de doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.