23. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1468 Karar No: 2020/4547 Karar Tarihi: 24.12.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1468 Esas 2020/4547 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, borçlu üzerine yapmış olduğu icra takibi sırasında borçlunun maaşı üzerine haciz konulması istemiyle yazmış olduğu müzekkerede olumsuz yanıt aldığını ve davalı alacağının muvazaalı şekilde oluşturulduğunu iddia ederek tasarrufun iptali davası açtı. Mahkeme davayı reddetti. Davacı temyiz etti ancak temyiz itirazları reddedildi. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu, İcra ve İflas Kanunu.
23. Hukuk Dairesi 2018/1468 E. , 2020/4547 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davacının davalı borçlu ..."dan olan tüketici kredisine dayalı alacağının tahsili için başlattığı icra takibi kapsamında borçlunun maaşı üzerine haciz konulması için yazılan müzekkereye, ilk sırada davalı ... haczinin bulunduğundan bahisle, olumsuz yanıt verildiğini, davalı alacağının muvazaalı şekilde oluşturulduğunu, davalı ile borçlunun yakın arkadaş olduklarını, aynı işyerinde çalıştıklarını ve davacının alacağının tahsiline engel olmak amacıyla gerçeğe aykırı bono tanzim ettiklerini ileri sürerek, dava konusu takip dosyasından yapılan maaş haczi kesintilerinin davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davalı alacağının gerçek bir alacak olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., diğer davalı ..."in başka bir kredi sözleşmesinde kendisine kefil olduğunu ve bu kefalet ilişkisi ile farklı alacak-verecekler nedeniyle davalıya borçlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 22.06.2016 tarih, 2015/6742 E., 2016/3832 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği ve hasrettiği deliller ile muvazaa iddiasını ispat edemediği, keza davalı ..."nın diğer davalı ... ..."ın kredi borcunun müteselsil kefili olduğu ve alacağının bu kefalet ilişkisinden kaynaklanmış olup muvazaalı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı (temlik alan) vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.