4. Hukuk Dairesi 2013/7016 E. , 2014/4355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2012
NUMARASI : 2002/1079-2012/354
Davacılar M.. D.. vdl vekili tarafından, davalılar T.. M.. vd aleyhine 27/11/2002 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ile davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, davacıların desteğinin ölümünden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davalılardan H.. B.."e yönelik temyiz yönünden; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır.(TC Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
Davaya konu edilen somut olayda; T.C.D.D Halkapınar lokomotif bakım atölyesinde depo şefi olarak görev yapan ve tamir ettiği lokomotifi kontrol amacıyla hareket ettiren davalılardan H.. B.."in, aynı bölgede kanalizasyon bakım işini yapan davacıların desteğinin ölümüne neden olduğu ileri sürülmüştür.
Şu durumda, mahkemece kamu görevlisi olan davalılardan H.. B.. yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken; işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Davalılardan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları" na yönelik temyiz istemi yönünden; davacılar dava dilekçelerinde; sözleşme ile davalı idarenin kanalizasyon yenileme çalışmalarını üstlenen şirketin sahibi olan desteklerinin, bu bakım çalışmalarını yerine getirdiği sırada, brövesiz olup lokomotif kullanma yetkisi bulunmayan davalılardan H.. B.."in lokomotif kullanmasına izin verilmesi sonucu oluşan kazada hayatını kaybettiğini, davalı idarenin gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek davalılardan H.. B.."in lokomotif kullanmasına izin vermesi sonucu oluşan kazadan dolayı kusurlu olduğunu belirterek davalı idareden tazminat isteminde bulunmuşlardır.
-/-
-2-
2013/7016-2014/4355
Davalı T.C.D.D. Genel Müdürlüğü, tekel niteliğinde kamu hizmeti yürüten tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumudur. Kamu kurumları tarafından yapılmış tesislerin bakımı ve o tesislerin kullanımı ise yine yasalardan doğan bir yükümlülüktür. O halde anılan nitelikteki bir kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması veya muhafazasındaki kusurdan doğan zararlar, idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan onların ödetilmesi istekleri 11/02/1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın II. Bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluştururlar.
Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalılardan T.C.D.D yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1 ve 2) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacıların tüm, davalıların öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/03/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava; tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraflarca temyiz edilmiştir.
Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.
Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalılardan H.. B.."in salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan nedenlerle bozma kararının (1) nolu bendine katılmıyorum. 13/03/2014