Hukuk Genel Kurulu 2001/13-112 E., 2001/291 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 5.Hukuk Mahkemesi"nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.7.1999 gün ve 1996/424 E. 1999/340 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi"nin 2.1.2000 gün ve 1999/8653 E. 2000/122 K. sayılı ilamiyle;
(...Davacı, ihale yoluyla davalıya taşınmaz sattığını, yapılan satış işleminin 3065 sayılı Yasa kapsamında bulunmadığı zannıyla davalıdan KDV tahsil etmediğini, sonradan mülkiye müfettişlerinin bu durumu saptayıp Defterdarlığa bildirmeleri üzerine vergi dairesinin kendisi aleyhine takibata başladığını, şartnameye göre, KDV den davalı alıcının sorumlu bulunduğunu, istenildiği halde davalının ödemediğini ileri sürerek,asıl ve birleştirilen davalarda,vergi dairesine ödediği toplam 28.848.750.000 TL.nın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, satış ilanında ve encümen kararında KDV nin alıcıya ait olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığını, o nedenle KDV den sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, yapılan satış işleminin KDV ye tabi olduğu, ancak, davalının kusur cezası ve onun gecikme zammından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, asıl ve birleştirilen davalarda toplam 24.273.900.000 TL.nın ödetilmesine,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının temyiz itirazlarına gelince:Davacı idarenin, ihale yoluyla davalıya taşınmaz sattığı, işlemin Katma Değer Vergisine (KDV) tabi bulunmadığı düşüncesiyle satış bedelini alırken davalıdan bunu tahsil etmediği, bilahare mülkiye müfettişlerinin bildirimi üzerine vergi dairesinin takibata geçmesi nedeniyle uyuşmazlık konusu parayı davalıdan istediği, ödenmeyince asıl davayı;onun yargılaması sırasında yaptığı ödemeler çerçevesinde de birleştirilen davaları açtığı anlaşılmaktadır. Satış bedelini alırken, davalıdan KDV istememiş olduğu davacının kabulündedir.Hemen belirtilmelidir ki, 3065 sayılı yasaya göre KDV.nin mükellefi ve sorumlusu, alıcı veya müşteri değil, malı teslim eden veya hizmeti görendir. (Madde 8 ve 9) Satıcı maliyeye ödediği katma değer vergisini alıcı adına değil, kendi adına ödediğinden, bunu alıcıya rücu edemez.Ancak satış sırasında ve paranın ödenmesinden önce düzenlenen belgede, KDV nin satış bedelinden ayrı olarak gösterilmesi ve alıcının da kabul etmesi halinde,satıcı bu vergiyi hesaplayarak alıcıdan satış bedeli ile birlikte ayrıca tahsil edebilir.Alıcı bunu kabul etmezse, doğaldır ki satıcı malını satmayabilir.Aksi halde, yani satış bedelini tahsil ederken ayrıca KDV talep etmemiş ise, sonradan bu vergiyi alıcıdan talep edemez.Dava konusu olayda davacı, taşınmazın satış bedelini aldıktan ve böylece davalı ile aralarındaki hukuki ilişki sona erdikten sonra, ödediği KDV"yi alıcıdan talep etmekte olup, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde bu talebin hukuki dayanağı bulunmamaktadır.Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken,yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırıdır....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara,özellikle yanlar arasındaki satış şartnamesinin 8.maddesinde; "...müşterinin ihale ile ilgili vergi,resim,harçlar ve diğer giderleri ödemek zorunda olduğunun ..." kararlaştırılmış bulunmasına göre yerel mahkemenin bu koşula bağlı olarak, davalının KDV ve bunun gecikme zammı ve yargı harcı ile yükümlü bulunduğuna ilişkin direnme kararı yerindedir.
Ne varki ; mahkemece hükmedilen miktar yönünden inceleme ve değerlendirme yapılmadığından bu konuda temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı idare alacağının miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 13.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine,28.3.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.