Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1470 Esas 2017/3473 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1470
Karar No: 2017/3473
Karar Tarihi: 08.05.2017

Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1470 Esas 2017/3473 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2016/1470 E. ve 2017/3473 K. sayılı kararda, sanık hakkında mühür bozma suçundan mahkumiyet kararı verildiği ancak zincirleme suçlar nedeniyle eksik inceleme yapıldığı ve ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hakların sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, koşullu salıverme hükümleri
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi, kararın bozulması durumu
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, bozma hükümleri
11. Ceza Dairesi         2016/1470 E.  ,  2017/3473 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mühür bozma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
    1- Sanık hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianameler ile aynı yer ile ilgili mühür bozma tutanaklarına istinaden açılan kamu davalarındaki eylemlerinin zincirleme biçimde işlendiği kabul edilerek hüküm verildiği anlaşılmakla; her iddianameye kadar olan eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş bir mühür bozma suçunu, iddianameden sonraki eylemlerin ise hukuki kesinti nedeniyle ayrı suçu oluşturacağı, somut olayda sanık hakkında 16.04.2009 tarihli iddianame ile açılan kamu davasının 05.02.2009, 18.03.2009, 15.04.2009 tarihli suçları, 27.04.2009 tarihli iddianame ile açılan kamu davasının ise 24.04.2009 tarihli suçu kapsadığı ve iddianame ile hukuki kesintiye uğrayan suçlar yönünden sanığın bir kez zincirleme şekilde mühür bozma suçundan, bir kez de 24.04.2009 tarihli tutanak yönünden ayrıca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, ayrıca Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/694 Esas sayılı dosyası ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği ve bu kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamından kaldığının anlaşılması karşısında, tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınmadan eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 08.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.