18. Ceza Dairesi 2017/8192 E. , 2018/3731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir;
Ancak;
1-CMK"nın 231/11. maddesinde yer alan, "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabilir" şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemece duruşma açılarak, sanığın duruşmaya çağrılması, varsa diyecekleri sorularak yapılan yargılama sonucuna göre aynı Kanunun 230. maddesi uyarınca hüküm fıkrasında bulunması gereken bütün hususlar da gözetilerek yeniden hüküm kurulması ve bu hükmün açıklanması gerekmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, tebligatın bilinen en son adrese yapılması, yapılamaması halinde, adrese daha önce tebligat yapılmamış ise Tebligat Kanunu’nun 21, daha önce tebligat yapılmış ise aynı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılması gerekir.
Buna göre; duruşma davetiyesinin sanığın adres kayıt sistemindeki adresine, doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, yapılan tebligatın geçerli olmadığı gözetilmeden, sanık usulüne uygun olarak duruşmaya davet edilmeksizin karar verilmesi,
2-Sanık hakkında kurulan ilk hükümde 6 ay 20 gün hapis cezasının adli para cezasına çevrildiği, karar yalnız sanık tarafından temyiz edilip, Özel Dairece lehe bozulmasından sonra, 6 ay 20 gün hapis cezası şeklindeki açıklanması geri bırakılan ikinci hükmün, sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanması sırasında,"cezayı aleyhe değiştirme" yasağı gözetilerek, verilen cezanın adli para cezasına çevrilmesi gerektiği düşünülmeden sanığın hapis cezası ile mahkûmiyetine karar verilmesi suretiyle, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesine muhalefet edilmesi,
3-TCK"nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15.03.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.