1. Hukuk Dairesi 2017/1512 E. , 2017/5162 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların göçebe hayatı yaşadıklarını ileri sürerek 5543 sayılı İskan Kanunu kapsamında tarımsal iskan başvurusu yapmaları üzerine Mahalli İskan Komisyonunun 12/08/1992 tarih ve 2 sayılı kararı uyarınca hak sahibi sayılmalarına karar verildiğini, hak sahipliği uyarınca ... ili ... ilçesi ... köyünde bulunan 1483 parsel sayılı taşınmazın 21/12/2003 tarihinde davalılar adına tescil edildiğini, ancak davalıların hak sahipliği kararından önce göçebe hayatı sürmediklerinin tespit edilmesi üzerine Mahalli İskan Komisyonunun 27/04/2012 tarih ve 2012/331 sayılı kararı ile davalıların hak sahipliklerinin iptaline karar verildiğini, iptal kararını davalıların tebliğ almaktan imtina ettiklerini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile her türlü takyidattan ari olarak Hazine adına tescilini istemiştir.
Davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında; davalı ..., tahsis tarihinde göçebe olduğunu, tahsis tarihinden sonra sigortalı olarak çalışmaya başladığını, davalı ... ise, davayı kabul etmediğini bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, hak sahipliğinin iptali kararına karşı davalılar tarafından idari yargıya başvurulmadığı ve iddianın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davalı ...’ın başvurusu üzerine Mahalli İskan Komisyonu’nun 12/08/1992 tarih ve 2 sayılı kararı ile aile reisi ...’ın 2510 sayılı Kanun uyarınca hak sahibi sayılmasına karar verildiği, anılan hak sahipliğine dayalı olarak dava konusu 1483 parsel sayılı taşınmazın 31/12/2003 tarihinde davalılar adına tescil edildiği, akabinde Mahalli İskan Komisyonu’nun 27/04/2012 tarih ve 2012/331 sayılı kararı ile aile bireylerinin başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce SSK kaydının bulunduğu gerekçesiyle dava konusu taşınmazın tesciline dayanak 12/08/1992 tarih ve 2 sayılı komisyon kararının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; tapu kaydındaki tescilin geçerli bir hukuki sebebinin olması gerektiğinde kuşku yoktur.
Somut olayda, dava konusu taşınmazın davalılar adına yapılan tescilin dayanağı olan idari işlemin yukarıda açıklandığı şekilde başka bir idari kararla geri alındığı açıktır.
Ne varki, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan; Mahalli İskan Komisyonu’nun 27/04/2012 tarih ve 2012/331 sayılı kararına karşı davalılar tarafından 18/04/2014 tarihinde ... İdare Mahkemesi’ne idari işlemin iptali istemli dava açıldığı, ... İdare Mahkemesi’nin 25/02/2015 tarih ve 2014/647 E 2015/454 K sayılı ilamı ile Mahalli İskan Komisyonu’nun 27/04/2012 tarih ve 2012/331 sayılı kararının iptaline karar verildiği, anılan iptal kararının Danıştay 8. Dairesi’nin 01/10/2015 tarih ve 2015/10539 E 2015/7888 K sayılı ilamı ile onandığı, anılan onama kararına ilişkin karar düzeltme isteğinden vazgeçmiş sayılmasına yönelik kararın da Danıştay 8. Dairesi’nin 11/10/2016 tarih ve 2016/8305 E 2016/7731 K sayılı ilamı ile onandığı ve ... İdare Mahkemesi’nin iptal kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Öyleyse, dava konusu 1483 parsel sayılı taşınmazın davalılara tahsisinin iptaline ilişkin idari işlemin idari yargı yerinde iptal edildiği ve anılan iptal kararının kesinleştiği, dolayısıyla taşınmazın tesciline dayanak idari işlemin varlığını koruduğu, tapu sicilinin dayanağının ayakta bulunduğu, hazinenin geri alım hakkından ve yolsuz tescilden söz edilemeyeceği sabittir.
Hâl böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Davalılar vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.