Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/3296 Esas 2021/1949 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3296
Karar No: 2021/1949
Karar Tarihi: 31.03.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/3296 Esas 2021/1949 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, bir taşınmazın muvazaalı bir şekilde tek erkek çocuğu lehine satıldığını ve kız çocuklarını mirastan mahrum bırakmak amacıyla gerçekleştirildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptalini ve miras payları oranında adlarına tescilini talep etmişlerdir. Davalı ise taşınmazın babası tarafından satın alınıp dedesi adına tescil edildiğini savunarak davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme, davacıların iddiasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak bu karar daha sonra temyiz edilerek bozulmuş ve yapılan yargılama sonucunda davanın reddi kararına varılmıştır.
Kanun Maddeleri:
-Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. Maddesi
-Türk Medeni Kanunu'nun 6. Maddesi
1. Hukuk Dairesi         2020/3296 E.  ,  2021/1949 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, 97 ada 24 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ... Kula tarafından 29/09/2009 tarihinde torunu davalı ..."ya satış yoluyla temlik edildiğini, bu işlemin muvazaalı olup kız çocuklarını mirastan mahrum bırakmak amacıyla tek erkek çocuğu ..."nın baskı ve tesirleri sonucu gerçekleştiğini ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalı, taşınmazın 28.08.1979 tarihinde ..."dan bizzat babası ... tarafından parası ödenmek suretiyle satın alındığını, fakat büyüğe saygısızlık olmasın diye dedesi ... Kula adına tescil edildiğini, taşınmazın gerçekte zaten babasına ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; " Somut olayda, dava konusu taşınmaza yönelik ilk satış işleminde taraf muvazaası olup olmadığı yönünde davacılara yemin teklif edildiği, iş bu yeminin öncelikle sonuca etkili olmadığı ve davacıların kendisinden kaynaklanan vakıalara da ilişkin olmadığı tespit edilmiştir. Öte yandan HMK"nun 190.maddesi ve TMK"nin 6. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Dinlenen tanıklar ve tüm dosya içeriğinden, davacıların temlikin mirasçıları terekeden mahrum etmek amacıyla yapıldığını şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatladıklarını söylemek mümkün değildir.
    O halde, yukarıda değinilen somut olgular, açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde mirasbırakanın gerçek irade ve amacının diğer mirasçılardan mal kaçırma olmadığı kabul edilmelidir.
    Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, usulde ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.”gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 31.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.