23. Hukuk Dairesi 2018/473 E. , 2020/4546 K.
"İçtihat Metni"... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ... İcra Müdürlüğünün 2012/1352 Esas sayılı takip dosyasında tanzim edilen 16.10.2014 tarihli sıra cetvelinde bedelin tamamının kendisine ödenmesine karar verilen davalı alacağının gerçek bir alacak olmadığını, muvazaalı şekilde oluşturulduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının borçlunun eski eşi olduğunu, boşanma sürecinde borçludan maddi talepte bulunulmadığını ancak müşterek çocukların eğitim- öğretim masrafları, infak giderleri ile tazminat haklarına karşılık takibe konu bononun alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir. savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı ile borçlu arasındaki anlaşmalı boşanma davasında maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmadığı, maddi haklara ilişkin herhangi bir protokol düzenlenmediği, şiddetli geçimsizlikten kaynaklı anlaşmalı olarak boşandıkları, davalının dava dışı 3.kişi olan borçlunun ekonomik durumunu bilebilecek durumda olduğu, davacı alacağının davalının takibe dayanak teşkil ettirdiği bonodan önce doğduğu, ispat yükü kendisinde olan davalının, alacağının gerçek bir borç ilişkisine dayandığını gösterir soyut iddiasından başka somut herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, bilirkişi raporunda ""davacının satış tarihi itibariyle geçerli bir haczinin bulunmadığına"" dair değerlendirilme mevcut olmadığı, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri dolayısıyla davalının takibine dayanak olarak gösterilen bononun dava dışı 3.kişi olan borçlu ... tarafından muvazaalı olarak düzenlendiği belirtilerek, esastan reddedilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.