6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet suçundan sanık ..."in, anılan Kanun"un 13/1, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 59/2, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4 ve 765 sayılı Kanun"un 72. maddeleri gereğince toplanarak 3.756.085.000 Türk Lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Kanun’un 6. maddesi gereğince ertelenmesine dair Aksaray Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2004 tarihli ve 2004/3 esas, 2004/542 sayılı kararıyla ilgili olarak hak yoksunluğunun kaldırılması talebi hakkında, hükümlü hakkında verilen yasaklanmış hak bulunmadığı gerekçesi ile yeniden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aynı Mahkemenin 11/03/2016 tarihli ve aynı sayılı ek kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan ek kararın kaldırılmasına dair AKSARAY Ağır Ceza Mahkemesinin 11.04.2016 tarihli ve 2016/493 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 30/03/2015 tarihli ve 2015/5582 esas, 2015/15318 sayılı ilamında değinildiği üzere, mahkeme kararında bir hak yoksunluğuna hükmedilmemiş olması ve adli sicil kaydının tek başına yasaklanmış hak kavramına dahil olmayıp 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"na tabi olduğu gözetilerek itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11.11.2016 gün ve 8675 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.12.2016 gün ve KYB/2016-391739 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Memnu hakların iadesine ilişkin istem üzerine verilen karar, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"na 5560 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile eklenen 13/A-5, maddesi gereğince hüküm niteliğinde ve temyize tabi olup, bu karara karşı itiraz edilmesi üzerine Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi"nce verilen 11.04.2016 tarihli itirazın kabulüne dair kararın hukuki değerden yoksun olduğu, temyiz niteliğinde olan bu itiraz üzerine dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay"a gönderilmesi gerektiği, bu itibarla kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği anlaşıldığından,
Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.