Abaküs Yazılım
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/391
Karar No: 2022/717
Karar Tarihi: 15.11.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/391 Esas 2022/717 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/391 Esas - 2022/717
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2020/391 Esas
KARAR NO : 2022/717


DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2022

Mahkememizde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen ... plaka sayılı araç ile davacının eşinin kullandığı ... plaka sayılı araçların 21/03/2020 tarihinde neden oldukları trafik kazası sonucu yolcu olan davacının yaralandığını belirtip, sürekli iş gücü kaybı için 50,00 TL , geçici çalışma gücü kaybı için 50,00 TL ve bakıcı gideri için 50,00 TL olmak üzere toplam 150,00 TL davacı alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı sigorta şirketi vekili ; Sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranına bağlı olarak poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, araç sürücülerinin kusur dağılım oranları ile çalışma gücü kayıp oranın belirlenmesine ilişkin raporların ATK dan alınması, tazminat hesabına ilişkin gelirin ve zarar ile kaza arasında bağlantı olduğunun kanıtlanması, kaza nedeni ile elde edilen gelir var ise zarardan mahsup edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik alacağının poliçe kapsamında olmadığını ve dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
- Her iki araca ait ruhsat örneklerini içeren hasar dosyası,
-Davadan önce davalıya yapılan başvuru evrakı,
-Trafik sigorta poliçe örneği,
-Davacıya olay nedeni ile rücuya tabi ödeme yapılmadığını bildiren SGK yazı cevabı,
-Davacı ile ilgili gelir araştırması,
-Suç soruşturma evrakı,
-Davacı ile ilgili raporlar,
-Tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki talep, Trafik kazası nedeni ile davacıda oluştuğu ileri sürülen bedensel zararların davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85 vd. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları'ndan ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet verilmesi halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı Yasa'nın 88. maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı Kanunun 90. maddesine göre ise, maddi tazminatı biçim ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu'nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesi uyarınca işletenlerin aynı kanunun 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunun belirli limitler içinde üzerine almış bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 21/03/2020 tarihinde meydana gelen ve ... plaka sayılı araç ile ... plaka sayılı araçların katıldığı ve ... plaka sayılı araç sürücüsü olan davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında araç sürücülerinin kusur dağılım oranlarının ne olduğu, davacıdaki yaralanmaların geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı ve bakıcı gideri gerekip gerekmediği, davaya konu tazminatların poliçe kapsamında olup olmadığı, faizin türü ve faizin başlangıç tarihi ile tüm zararın davalıdan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Trafik sigortası genel şartları 01/06/2015 tarihinde değiştirilip, tazminatın diğer yasal düzenlemeler yanında bu genel şartlara göre hesaplanacağına ilişkin 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde yapılan değişiklik ise 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişen yeni genel şartların yürürlük maddesi olan C 11 e göre " yeni genel şartların ancak bu tarihten sonra düzenlenecek poliçeler dolayısı ile uygulanabileceğinin " poliçe 20/02/2020 tarihinde düzenlenip, kaza 21/03/2020 tarihinde meydana gelmekle birlikte 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 92. maddeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kısmi iptal kararı da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın kısmi iptal kararının ortaya çıkardığı durum dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Geçici iş göremezlikten ve bakıcı giderinden kaynaklanan zararın poliçe kapsamında olmadığı ileri sürülmüş ise de, geçici işgöremezlik tazminatı TBK.nın 54. maddesinde düzenlenen, haksız fiil sonucu uğranılan zararlar kapsamında olup, yasa ile belirlenmiş sorumlulukta, üçüncü kişi yönünden bağlayıcılığı bulunmayan genel şartlar ile sorumlunun değiştirilememesi, yine Anayasa Mahkemesinin, 2019/40 Esas -2020/40 Karar nolu ve 17.07.2020 Tarihli kararı ile, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin ZMMS Genel Şartlara atıf yapılan hükümlerinin iptal edilmiş olması karşısında, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarının da poliçe kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketleri "sigortalı aracın işletilmesi sırasında 3.kişilerin uğradığı ve poliçe kapsamındaki zararları sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigortalı adına ödemeyi" üstlenmektedir. Bu nedenle ilk önce davacı ile sigortalı araç sürücüsünün kusur dağılım oranlarının belirlenmesi gerekmektedir.
21.03.2020 gece vakti, aydınlatması bulunan yerleşim yeri dışı bölünmüş tek yönlü ve 3 şeritli, 82 km/h hız limitli il yolunda, Çubuk – Ankara istikametine doğru olan yol bölümünde davalı sigorta şirketine sigortalı sürücü ... idaresindeki ... plakalı aracın, ön ilerisindeki davacı ...’nin de içinde yolcu olarak bulunduğu mütevvefa sürücüsü ... idaresindeki ... plakalı araca arkadan çarpması ve ... plakalı aracın da arkadan aldığı darbe sonucu yolun sağından şarampole düşerek takla atması şeklinde davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza meydana gelmiştir. Yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşen olayda Kusur konusunda uzman bilirkişinin 12/02/2021 tarihli raporunda, davalı sigorta şirketine sigortalı ... plakalı araç sürücüsü ...’ın Çubuk – Ankara istikametine doğru 3 şeritli yolun orta şeridinde dikkatsiz, tedbirsiz ve de yakın takiple yine ön ilerisinde yine aynı şeritte bulunan ... plakalı araca da arkadan çarparak kazanın oluşumuna neden olduğu gibi kazadan hemen sonra da olay yerinden ayrıldığı anlaşılmıştır. Bu bağlamda kazanın meydana gelmesinde; davalı Sigorta Şirketine sigortalı ... plakalı araç sürücüsü ...’ın aracını dikkatsiz ve tedbirsiz kullanarak önündeki ... plakalı araçla da arasındaki gerekli güvenli takip mesafesini korumadığı, aracını trafik ve yol durumuna göre gerekli hız değerinde tutmadığı ve dolayısıyla özensiz ve dikkatsiz seyri ile önündeki...plakalı araca tek yönlü yolda arkadan çarparak olay yerinde de durmayıp olay yerini terk etmiş olduğu kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun “Madde 52/b- Sürücüler: “Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak,”, “Madde 52/c-Sürücüler “Diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak,” Zorundadırlar.”, “Madde 56/c: Araçlar arasındaki mesafe: Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.”, “Madde 81-Trafik kazalarına karışanlar: a)Hareket halinde iseler trafik için ek bir tehlike yaratmayacak şekilde hemen durmak, kaza mahallinde trafik güvenliği için gereken tedbirleri almak, b)Kazada ölen, yaralanan veya maddi hasar var ise bu kaza trafiği, can ve mal güvenliğini etkilemiyorsa, sorumluluğun saptanmasında yararlı olacak kanıt ve izler dahil, kaza yerindeki durumu değiştirmemek, c)Kazaya karışan kişiler tarafından istendiği takdirde kimliğini, adresini, sürücü ve trafik belgesi ile sigorta poliçe tarih ve numarasını bildirmek ve göstermek, d)Kazayı; yetkili ve görevli memurlara bildirmek, bunlar gelinceye kadar veya bunların iznini almadan kaza yerinden ayrılmamak, zorundadırlar.” ve “Madde 84/d - Araç sürücüleri trafik kazalarında; “Arkadan çarpma,” Hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında tam kusurlu olduğu, davacının ve davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü ile davacının olayda kusurlarının bulunmadığı şeklinde görüş bildirmiştir.
Yukarıda anlatılan şekilde gerçekleşen olayda suç soruşturması sırasında hazırlanan kaza tespit tutanağı ve mahkememiz için düzenlenen raporlarda da belirtildiği gibi; davalıya sigortalı araç sürücüsünün arkadan çarpma sureti ile meydana gelen kazaya tam kusurlu olarak neden olduğu, davacının ve diğer araç sürücüsünün ise kural ihlali olmaksızın ve kusursuz olacak şekilde kazaya katıldıkları kabul edilmiştir.
Kaza 21.03.2020 tarihinde meydana gelmiş ve Yargıtay uygulamasına göre bu tarihte " Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri" yürürlükte kabul edilmekte olup, bu amaçla Hacettepe Üniversitesinden alınan 11/11/2021 tarihli raporda davacının bu yönetmelik hükümlerine göre kazaya bağlı olarak % 97 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup, 18 ay süre ile geçici iş göremez hale geldiği ve sürekli olarak başkasının bakımına muhtaç olduğu belirlenmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 2918 sayılı yasanın 90 ve 92. Maddelerinde yapılan düzenlemeler ile ilgili kısmi iptal kararı ve araç yaralanmaları sonrası oluşan çalışma gücü kayıp oranlarını belirleme yönünden daha uygun olduğu şeklindeki Ankara BAM 26. Hukuk Dairesinin uygulaması dikkate alınarak aynı üniversiteden alınan ve Çalışma Gücü Kaybı ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Tespit İşleri Yönetmeliği hükümlerine göre hazırlanan aynı tarihli raporda ise davacının olay nedeni ile % 100 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup, 18 ay süre ile geçici iş göremez hale geldiği ve sürekli olarak başkasının bakımına muhtaç olduğu belirlenmiştir.
Davacının talep edebileceği tazminat alacakları ile ilgili olarak 17/03/2022 tarihli rapor alınmıştır. Bu rapor TRH 2010 yaşam tablosu ve PMF 1931 moralite tablosunu esas alarak hazırlanmış ve davacının her iki yönetmeliğe göre de bakıcı zararının 2.435,768,56 TL olduğu, geçici iş göremezlik tazminatı miktarının 41.804,35 TL olduğunu, sürekli iş göremezlik zararının %100 maluliyete göre 1.741.526,95 TL olduğunu, %97 maluliyet oranına göre ise 1.648.710,51 TL olduğunu bildirdiği, davalı poliçe limitinin 410.000,00 TL sürekli, 410.000,00 TL sağlık gideri şeklinde olduğu, davacının hesaplanan tazminat haklarının poliçe limitlerini aştığı ve 410.000,00 TL geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri alacağı ile 410.000,00 TL sürekli iş göremezlik alacağı talebinde bulanabileceği belirlenmiştir.
Davacı vekili 07/04/2022 tarihli dilekçesinde, bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar ve poliçe limitleri dikkate alınarak bedel artırım işlemi yapmıştır. Dilekçe karşı tarafa tebliğ edilip, yargılamaya devam edilmiştir.
Toplanan delillere göre ; Davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olarak neden olduğu kaza sonucu davacınınErişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri göre % 97 oranında, Çalışma Gücü Kaybı ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Tespit İşleri Yönetmeliği hükümlerine göre hazırlanan rapora göre %100 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup, 18 ay süre ile geçici iş gücü kaybı oluşturacak şekilde yaralandığı, Yargıtay uygulamasına göre Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerigöre hazırlanan rapora göre tazminat hesabı yapılması, Anayasa Mahkemesinin 2918 sayılı yasanın 90 ve 92. Maddelerinde yapılan kısmi iptal kararını dikkate alan Ankara BAM uygulamasına göre ise Çalışma Gücü Kaybı ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Tespit İşleri Yönetmeliği hükümlerine göre hazırlanan raporun esas alınması gerektiği, davacı tarafın yaralanmasının niteliği itibariyle her iki yönetmeliğe de göre de hesaplanan tazminat miktarlarının poliçe limitinin çok üstünde kaldığı, davacı vekilinin ıslah talebi dikkate alınarak, bu miktarlar üzerinden davanın kabulü gerektiği, davadan önce yapılan başvuruda davalı yana ödeme için 15 gün süre verildiği ve tebliğin 12/06/2020 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla yapılan hesaplama sonucunda temerrüdün 25/06/2020 tarihinde gerçekleştiği, sigortalı araç hususi olarak kayıtlı olduğu bu nedenle davacı alacağına yasal faiz talep edilmesinin mümkün olduğu kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile,
820.000,00 TL'nin 25/06/2020 tarihinde işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince,
Alınması gereken 56.014,20 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL peşin harç ile 2.800,20 TL ıslah harcı toplamı 2.854,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 53.159,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 7,80 TL ilk dava, 195,00 TL tebligat ve posta gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.702,80 TL yargılama gideri ile 54,40 TL başvurma harcı ile 54,40 TL peşin harç ve 2.800,20 TL ıslah harcı toplamı 4.611,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davacı yararına hesaplanan 108.200,00 TL nispî vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, Davacı Vekili ....'in yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi