
Esas No: 2015/12717
Karar No: 2016/5263
Karar Tarihi: 02.05.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12717 Esas 2016/5263 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.02.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı eksikliğinden usulden reddine dair verilen 18.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2011 tarihli ve 2011/360 Esas, 2011/282 Karar sayılı kesinleşmiş önalım hükmü ile davacılar adına tesciline karar verilen taşınmazlar üzerinde önceki malikin borcu için tedbir kararından sonra konulan haciz şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu bağımsız bölümlerde uygulanan hacizlerin önalım davasının açıldığı tarihten sonra konulduğu, talebin İİK"nın 16. maddesinde belirtilen icra ve iflas dairelerinin yaptığı muamelelerin kanuna aykırı veya hadiseye uygun bulunmadığı iddiasına dayalı şikayet niteliğinde olduğu değerlendirilerek, icra hukuk mahkemelerince incelenmesi gerektiğine, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı eksikliğinden usulden reddine, dosyanın icra hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, önalım davasında tedbir konulduktan sonra davalı malikin borcu için sonradan konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Önalım davası sonunda dava konusu payın davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine, taşınmaz payı üzerindeki tüm takyidatlar ile birlikte davacı adına tescil edilecektir. Haciz şerhi konulan icra dosyası bakımından davacılar üçüncü kişi konumunda olup icra dosyasının tarafı değildir. Haczin kaldırılmasına yönelik bir karar bulunmadığı sürece icra müdürlüğünün üçüncü şahısların talebi doğrultusunda haczi kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Davacıların mülkiyet hakkına dayalı olarak açmış olduğu haciz şerhinin terkini davasında karar verme görevi asliye hukuk mahkemesine ait olup işin esasına girilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1010 ve devamı maddeleri çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, uyuşmazlığın, icra hukuk mahkemesince şikayet yoluyla incelenmesi gereken icra müdürlüğü işlemi niteliğinde değerlendirilmesi ve görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.