16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1282 Karar No: 2017/1063 Karar Tarihi: 23.02.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/1282 Esas 2017/1063 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/1282 E. , 2017/1063 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 26 parsel sayılı 2.001,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... ve birleşen dosya davacısı ... tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ..."in açtığı davanın kabulüne, çekişmeli 116 ada 26 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline, davacı ..."nin ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme davacı ... tarafından açılan tescil davasına itirazen tapu kaydına dayanarak dava açan ..."nin, dayanağı olan T.Evvel 1317 D. tarih 10 sıra numaralı tapu kaydı ile arasında bağ kurulamadığı, kurulsa bile iştirak halinde mülkiyetle tek başına adına tescil isteyemeyeceği, davacı ... lehine 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. Ancak, dosya içerisinde bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 20.10.2014 tarih, 2014/348 Esas, 2014/340 Karar ve 29.04.2015 tarih, 2014/445 Esas, 2015/155 Karar sayılı veraset ilamları ile mevcut nüfus kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ..."nin, dayanağı tapu kaydında malik olarak görünen ... oğlu ..."in mirasçısı olduğu belirlenmiş olduğundan, mahkemenin buna ilişkin gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Öte yandan; komşu taşınmazlara ait tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeyen tapu kaydı uygulaması da yetersizdir. Ancak, bir an için davacı ..."nin dayanak tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu kabul edilecek olsa dahi, keşifte alınan mahalli bilirkişi, tespit bilirkişi ve davacı tanıklarının ağırlıklı beyanlarından, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, tarım arazisi niteliğinde bulunan çekişmeli taşınmazda tescil davasının açıldığı tarihe kadar 20 yılı aşkın süre ile zilyet olan davacı ... lehine tespit tarihi itibari ile yürürlükte olan şekli ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-c maddesi koşullarının gerçekleştiği, başka bir ifade ile davacı ... lehine tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği anlaşılmış olup, davacı ... ve davalı Hazine vekilinin açıklanan nedenle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.