12. Ceza Dairesi 2019/815 E. , 2019/11855 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Görevi kötüye kullanma
Hüküm : TCK"nın 257/1, 62/1, 53/1-2-3, 53/5-1a, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Görevi kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm,sanık müdafisi, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü ölen ...’ın yönetimindeki motosiklet ile seyir halinde iken ...yönetimindeki araç ile saat 01:00 sıralarında çarpışmak sureti ile trafik kazası yaptığı, ..."ın kazadan sonra Kuşadası Devlet Hastanesine kaldırıldığı ve burada yapılan tetkikler sonucu görevli doktor sanık ... tarafından hakkında "basit bir tıbbi müdahale ile iyileşir" şeklinde rapor tanzim edildiği, ölen ..."ın sağlık durumunun daha da kötüye gitmesi, kusup kulağından kan gelmesi nedeni ile durumun ciddiyeti anlaşınca hastane uzman doktorları tarafından ..."ın Söke Devlet Hastanesine sevk edildiği, Söke Devlet Hastanesinde Dr. ..."in ilk müdahaleyi gerçekleştirdiği, tanık olarak verdiği beyanda ise yaralıyı ameliyata alacakları sırada ameliyat hazırlıkları devam ederken yaralının saat 04:30 sıralarında vefat ettiğini, Kuşadası Devlet Hastanesinde damar yolu açmak ve kafasına pansuman bandajı yapıştırmaktan başka yeterli müdahalenin yapılmadığını beyan ettiği, yaralı ..."ın vefat ettiği haberini alan Dr. ...’nün yaralının hastaneye ilk geldiği sırada görevli hemşire ... tarafından doldurulan tansiyon ve nabız değerlerinin yazılı olduğu kağıdı imha ederek ... isimli tıbbi sekreterden yeni bir barkot numarası isteyerek gözlem kağıdını tekrar doldurduğu, burada yazan değerlerin ilk değerlerden farklılık gösterdiği, Dr. ...’nün kendi beyanı ile hasta gözlem kağıdını doldurduğunu üzerindeki yazı ve imzaların kendisine ait olduğunu beyan ettiği, soruşturma aşamasında Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının inceleme raporları, dosyada dinlenen tanık beyanları, İstanbul Adli Tıp Kurumunca verilen bilirkişi raporu da birlikte değerlendirildiğinde; sanığın olay sırasında yaralı ile hekimlik mesleğinin vermiş olduğu sorumluluk ve özen sınırları içerisinde ilgilenmediği, yaralının trafik kazası nedeni ile iç organ harabiyeti geçireceğini düşünmeyip bu yönde tetkikte bulunmadığı, dolayısıyla ölümün meydana gelmesinde kusurunun bulunduğu anlaşılmakla; Dr. ... hakkında TCK"nın 85/1 ve 204/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması için kamu davası açılmasına müteakiben yapılan yargılama neticesinde Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesi 2012/155 esas, 2014/201 sayılı kararı ile sanığın, hastaneye getirilen ölenin muayenesi sırasında batın muayenesini gerektiği şekilde yapmaması sebebi ile ATK 1. İhtisas Kurulları tarafından düzenlenmiş olan ayrıntılı ve gerekçeye dayalı raporlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sanığın eyleminin iddianamede belirtilenin aksine görevi ihmal suçunu oluşturduğu kanaati ile TCK’nın 257/2. maddesinden, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş, bu karar, itiraz edilmeksizin 09.04.2014 tarihinde kesinleşmiş; sanığın ölüm gerçekleştikten sonraki ikinci eylemi olan ölen hastaya ait gözlem formunun yeni bir barkod numarası ile tekrardan tanzimi eylemi için ise; müsnet suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan CMK’nın 223/2-e maddesi uyarında beraatine yönelik hüküm, Yargıtay 11. Ceza Dairesince 18.10.2017 tarihinde, ölen hastaya yönelik yapılması gereken hemogram ölçümü için sanık doktor tarafından istem bulunup bulunmadığı/hemogram ölçümünün yapılıp yapılmadığının hastane kayıtlarından araştırılarak netleştirilmesi, sanığın TCK’nın 257/2. maddesi kapsamında görevi ihmal olarak vasıflandırılan eylemine ilişkin delil ve belgeler de değerlendirilerek eylemin sabit görülmesi halinde, suç vasfının resmi belgede sahtecilik ya da görevi kötüye kullanma veya ihmal niteliğinde olup olmadığının tartışılması sureti ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile sanığın beraatine hükmedilmesi, hatalı bulunarak bozulmasını takiben; ilk derece mahkemesince bozma üzerine yapılan yargılamada; sanığın ikinci eylemi, belgenin yırtılıp yeni belge düzenlenmesi şeklinde meydana gelip gelmediği sabit olmadığından, sanığın ölüm haberini aldıktan sonra belgeye hemogram testinin yapıldığına dair eklemeler yapması, trafik kazası sonucu taksirle öldürme suçundan üçüncü kişi hakkında da TCK"nın 85/1. maddesi gereğince ayrıca yargılama yapılması, taksirle ölüme ilişkin önceki kurulan hüküm ve toplanan deliller dikkate alındığında ve keza sanığın önceki belgeyi yırtıp yeni belge düzenlediği kabul edilse bile, bozma ilamına göre yazılan müzekkereye verilen cevapta ölen hastanın hemoğram testi yapıldığının belirtilmesi karşısında, mevcut olan sonuçların kayıtlara geçirilmesinin sahtecilik kastı taşımadığından resmi belgede sahtecilik suçuna vücut vermeyeceği, sanığın hasta gözlem kağıdına hastanın ölümünden sonra eklemeler yapması eyleminin bir bütün halinde görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, yönünde kanaat oluştuğundan, sanığın TCK’nın 257/1. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanan 09.02.2018 gün ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurul kararı gereğince temyize konu hükmün incelenmesi 18.10.2017 tarihinde Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından yapıldığından, bozma sonrası mahkemece verilen yeni hükmün de incelenmesinin Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerektiği anlaşılmakla, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine; 16.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.