Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4751 Esas 2018/5533 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4751
Karar No: 2018/5533
Karar Tarihi: 25.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4751 Esas 2018/5533 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar, Ceza Dairesi tarafından verilmiştir. Sanık, silahlı terör örgütüne üye olmaktan suçlanmıştır. Hüküm olarak TCK’nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1.maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verilmiştir. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve eylemin doğru olarak nitelendirildiği anlaşılmıştır. Ancak hükümde Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK’nın 61/1. maddesi ve 3/1. maddesi uyarınca istenen hakkaniyete uygun bir ceza tayini yapılmamış ve Takdiri indirim nedeni olarak sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulmamıştır. Bu nedenlerle karar CMK'nın 302/2 maddesi uyarınca bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK’nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1.maddeleri, 61/1. maddesi ve 3/1. maddesi, 62. madde.
16. Ceza Dairesi         2018/4751 E.  ,  2018/5533 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1.maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sair itirazların reddine ancak;
    1-Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61/1. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak, hakkaniyete uygun bir ceza tayini gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde suçun işlenmesi yönünden etkisi bulunmayan darbe sürecinden de bahsedilerek suçun unsurlarının teşdit sebebi olarak kabul edilmesi suretiyle TCK"nın 61/3 maddesine aykırı davranılması
    2-Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanık hakkında yalnızca yazılı şekilde yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi;
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, bozma nedeni, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 25.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.