17. Hukuk Dairesi 2015/17126 E. , 2018/9344 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, birkısım davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların sebep olduğu kazada yaralanan davacının maluliyete uğradığını, davacının oluşan cismani zarar nedeniyle manevi açıdan da zarar gördüğünü, davalı ..."ın idaresindeki aracın trafik sigortasının bulunmaması nedeniyle Güvence Hesabı"nın ve yol bakım sorumluluğunu yerine getirmeyen Belediye Başkanlığı"nın da zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketleri sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 21.02.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 25.947,70 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili, kazadaki kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini ve sigortasız olduğu iddia olunan araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, SGK tarafından yapılan ödemelerin tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davalının hizmet kusuruna dayanıldığından davada idari yargının görevli olduğunu, kaza mahallinin çevreyol olması nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğü"nün zarardan sorumlu olduğunu ve idarelerine husumet düşmeyeceğini, kusur oranlarının mahkemece belirlenmesi gerektiğini, istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...Ş. vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, kusur ve maluliyet ile zarar konusunda yetkili kurullardan rapor alınması ve SGK tarafından yapılmış ödeme varsa tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı Güvence Hesabı hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine; davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine; diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 25.947,70 TL. maddi tazminatın 1.000,00 TL"lik kısımının kaza ve bakiye kısmının ıslah tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve Işık Sigorta A.Ş"den tahsiline; davacı için 2.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."tan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, dava konusu kaza sonucu yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, 20.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek
manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu, davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davaya konu kazada davacının tali kusurlu olduğu, davacının yaralanması nedeniyle % 10,3 oranında kalıcı maluliyete uğradığı dikkate alındığında oluşan zararın ağırlığı hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.