Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/5947 Esas 2019/8932 Karar Sayılı İlamı

Dolandırıcılık suçundan sanık ...’nin, 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 62/1, 52, 58/6 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair Bayramiç Asliye Ceza Mahkemesi"nin 10/02/2016 tarihli ve 2015/286 E., 2016/82 K. sayılı karar aleyhine vaki temyiz istemi üzerine red talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/02/2019 gün ve 2016/132425 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmiş, Dairemizin 09/05/2019 gün ve 2019/1814 Esas 2019/5181 K sayılı kararıyla temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 308.maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sanığın temyiz isteminin süresinde olduğundan bahisle yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
Dairemizin 09/05/2019 gün ve 2019/1814; 2019/5181 E. K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Olay tarihinde şikayetçiyi cep telefonundan arayan bir şahsın, kendisini polis olarak tanıtarak şikayetçiye “Adına sahte evraklarla bankadan 27.000 TL çekilmiş, bu durumu düzeltmemiz lazım, yoksa başın belaya girecek.” diyerek, şikayetçinin PTT ... Şubesi ATM’sinden toplam 4.200 TL tutarındaki parayı sanığa ait hesaba göndermesini sağladığı, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Olayda şikayetçiyi telefonla arayan şahsın kendisini kamu görevlisi olarak tanıttığının iddia edilmesi karşısında, sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 26/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.