16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5485 Karar No: 2018/5527 Karar Tarihi: 27.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5485 Esas 2018/5527 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararını görüşmek için toplanmıştır. Temyiz edenin sıfatı, başvuru süresi ve kararın niteliği göz önüne alınarak dosya incelenmiştir. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 2015 tarihli bir iptal kararı, kanunda belirtilen suçların infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği konusunda hatırlatılmıştır. Mahkeme, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini belirtmiştir. Vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığına karar verilerek, temyiz davasının esastan reddiyle hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri: TCK'nın 314/2, 53, 58/9, 63; 3713 sayılı TMK'nın 5/1.
16. Ceza Dairesi 2018/5485 E. , 2018/5527 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63 hükmü uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA 27.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.