18. Ceza Dairesi 2016/371 E. , 2018/3682 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Sanık ... hakkında hakaret, tehdit ve kasten yaralama ve sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık ..."a yükletilen hakaret, tehdit ve kasten yaralama ve sanık ..."a yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Hakaret suçundan temel cezaların doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilmemiş ise de; aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1- Sanık ... hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca en ağır cezayı içeren mahkumiyetin tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, birden fazla hükümlülüğün tekerrüre esas alınması,
2- Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... ile ..."ın temyiz nedenleri yerinde ise de, bu aykırılıklar, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararların açıklanan noktası, tebliğnamedeki isteme kısmen uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlardan “seçme ile seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibarelerinin çıkartılması ve sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkradan “ve 3 yıl” ibaresinin çıkarılması suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanık ..."ın tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebi üzerine yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın üzerine atılı tehdit suçunu kabul etmediği, 15/08/2012 tarihli olay tutanağı ile mağdurların beyanlarına göre sanığın gece infaz koruma memurlarına hakaret ettiği, sabah sayım yapılacağı sırada koğuşta huzursuzluğun devam ettiği, görevli personele zarar vereceğini, sayım vermeyeceğinin belirtilmesi üzerine sanığın bulunduğu odanın sayımının en sona bırakıldığı, sayım için odaya girilip, bahçe kısmına geçmeleri istendiğinde, sanık ..."ın iki elinde iki jilet görüldüğü ve sanığın bahçeye çıkarak “üzerime gelmeyin, hepinize zarar veririm, kendimi keserim” diyerek tehditler savurduğunun anlatıldığı somut olayda, sanığın eyleminin TCK"nın 265/1-4 maddesinde yer alan suçu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan, tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Sanık ... hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca en ağır cezayı içeren mahkumiyetin tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, birden fazla hükümlülüğün tekerrüre esas alınması,
b) Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.