10. Hukuk Dairesi 2017/6393 E. , 2018/2935 K.
"İçtihat Metni"......
Dava, sakatlık indirimine dayalı olarak 506 sayılı Kanunun 60/C-b maddesi uyarınca bağlanan yaşlılık aylığının iptaline dair Kurum işleminin iptali ile Kuruma borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, mahkemece verilen 01.10.2014 tarihli karar, Dairemizin bozma ilamı ile, davacı hakkında öncelikle ceza davasının varlığını araştırmak ve davacı hakkında yeniden aldırılacak raporda 18.03.1981 tarih ve 8/2620 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına konu olan yukarıda adı geçen yönetmelik hükümlerinin dikkate alınmasını sağladıktan sonra varılacak sonuç uyarınca davacının aylığının kesilmesi gerekip gerekmediğine yönelik yapılacak değerlendirme ile sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine işaret edilerek bozulmuş, mahkemece uyulan bozma ilamından sonr......Kurulundan alınan rapor ile yukarıda belirtilen yönetmelik hükümlerinde davacı hakkında tanımlanan araza göre, hafif düzeyde olan diyabet Hastalığına oransal olarak herhangi bir belirleme yapılmadığı, fakat davacının sürekli olarak sakat olduğunun belirtildiği, ne var ki sonraki yönetmeliklere göre 2006 Yılında Vücut fonksiyon kaybının tespitinde esas alınan yönetmelik hükümleri dikkate alındığında %40 oranında özür durumunun varlığının belirlenmesi nedeniyle, davalı Kurum işleminin hatalı olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk
./..
Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
Eldeki davada ise bozmaya uyulmuş ise de bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
Mahkemece,...... raporuna dayalı olarak 16.7.2006 tarihli ve 26230 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılan irdelemede esas alınan %40 oranının esas alınarak karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sigortalı hakkında yeniden ve bu kez....Kurulundan ikinci bozma kararımızda belirtilen 1981 tarihli Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecesinin Tespit Şekli İle Uygulaması Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre tespit yapılabilecek şekilde bir raporun aldırılması ile sonucuna göre davacı hakkında bozma kararlarımız çerçevesinde değerlendirme yapılması ile bir karar verilmesi gereği dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....