17. Hukuk Dairesi 2015/17265 E. , 2018/9340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların eşi/annesi Şekernaz"ın yolcu olduğu araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını, yapılan başvuru üzerine 74.268,00 TL. tazminat ödenmişse de bu bedelin gerçek zararı karşılamadığını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada sonradan artırılmak üzere 3.000,00 TL. maddi tazminatın davalının kısmi ödeme yaptığı tarihten işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 08.04.2015 tarihli artırım dilekçesiyle, toplam taleplerini 103.126,36 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davadan önce yapılan başvuru üzerine 74.268,00 TL. tazminatı ödeyip ibraname aldıklarını, poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu, ibranamenin iptali şartlarının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve bakiye poliçe limitiyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduklarını, SGK tarafından yapılmış ödemelerin tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı ... için 69.193,45 TL, Hatice için 4.995,88 TL, Ceylan için 11.050,49 TL. ve Ceren için 17.886,54 TL. olmak üzere toplam 103.126,36 TL. tazminatın 04.03.2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu kazada ölen davacıların yakını Şekernaz"ın, kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olduğu ve kazanın oluşumunda bir kusuru bulunmasının mümkün olmadığı; birlikte zarara sebep olanların zarar görene karşı müteselsilen sorumlu olduklarına dair 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 88/1. maddesi gereği, davacılar desteğinin yolcu olduğu araç sürücüsünün kazada kusuru bulunsa dahi, davalı sigortacının müteselsil sorumluluk esasına göre zararın tamamından sorumlu olduğu dikkate alındığında, kusur oranlarının belirlenmesi konusunda rapor alınmayışında bir usulsüzlük bulunmaması nedeniyle; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK"nun 53. maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
TBK"nun 53. maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, herşeyden önce, destek alma hakkı olan kişinin destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir. Bu itibarla; ölenden eş sıfatıyla destek alan kişinin yeniden evlenmesi halinde, desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği ve desteği olan eşinden dolayı destek tazminatına hak kazanamayacağı açıktır.
Somut olaya bakıldığında; davaya konu kazada ölen Şekernaz"ın eşi olan davacı ..."nin, ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığı iddiası ile tazminat talep ettiği; ancak, davacının dava açılmasından önce (22.10.2013 tarihinde) yeniden evlenmiş olduğu, mahkemenin hükme esas aldığı 09.03.2015 tarihli hesap raporunda ise, davacı eş Fevzi"nin muhtemel bakiye ömür süresi olarak belirlenen 27 yıl 2 ay 6 günün tamamı için tazminat hesabı yapıldığı;
mahkemenin de davacı eş Fevzi için bu raporla hesaplanan bedeli, davacı eş lehine hüküm altına aldığı görülmektedir.
Oysa, destekten yoksun kalma tazminatının yukarıda ifade edilen amaç ve kapsamı; somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı; destek alacaklısı davacı eş Fevzi"nin ancak eşinin ölümü ile kendisinin yeniden evlendiği tarihe kadar tazminata hak kazanabileceği gözetilip hesaplama yapılmalıdır.
Bu durumda mahkemece; davacı ... için, davaya konu kaza tarihi ile davacı ..."nin yeniden evlendiği tarih arasındaki süre için tazminatın hesaplanması konusunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.