10. Ceza Dairesi 2016/541 E. , 2017/1738 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 17.11.2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki hapis cezasının aynen infazına dair İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/05/2015 tarihli ve 2006/1616 esas, 2012/1817 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 15/07/2015 tarihli ve 2015/447 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 24/12/2015 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- 08.11.2006 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle sanığın TCK’nın 191/1 ve 31/3. maddesi uyarınca 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 191/6. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmasına dair İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/12/2012 tarihli ve 2006/1616 esas, 2012/1817 kararının yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
2- Bu kararın infazı sırasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlal edildiğinin bildirilmesi üzerine, İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/05/2015 tarihli ve 2006/1616 esas, 2012/1817 sayılı ek kararı ile 8 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
3- Bu karara itiraz edilmesi üzerine, İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 15/07/2015 tarihli ve 2015/447 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
4- Kanun yararına bozma yoluna başvurulması üzerine, mahkemece 19.08.2015 tarihli ek karar ile infazın durdurulmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü"nce hükümlünün tedbirin yerine getirilmesi için kendisine yapılan tebligata rağmen Şube Müdürlüğü"ne başvurmayarak tedbire uymadığının bildirilmesi üzerine, Mahkemece hükümlüye, belirlenecek makûl bir süre içinde "denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, bu konuya ilişkin diyeceklerini yazılı olarak bildirebileceği, bildirmediği takdirde denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı kabul edilerek, 25/12/2012 tarihli mahkûmiyet hükmüne konu olan cezanın derhal infazına karar verileceği" uyarısını içeren davetiye tebliğ edilmesi gerekirken, belirtilen şekilde davetiye tebliğ edilmeyip, savunma hakkı kısıtlanarak, hükümlünün denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle mahkûm olduğu cezanın derhal infazına karar verilmesi nedeniyle, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 15/07/2015 tarihli ve 2015/447 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
08/05/2015 tarihli aynen infaz kararından önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi ve 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. madde gereğince uyarlama yapılarak, hükümlünün hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerekirken, hapis cezasının aynen infazına karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, bu nedenle kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar : Açıklanan nedenlere göre; sanık hakkındaki hapis cezasının aynen infazına dair İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/05/2015 tarihli ve 2006/1616 esas, 2012/1817 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 15/07/2015 tarihli ve 2015/447 değişik iş sayılı kararına karşı, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi ve 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. madde gereğince uyarlama yapılarak, hükümlünün hukuki durumunun yeniden belirlenmesi nedeni ile kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE, 05.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.