20. Hukuk Dairesi 2016/1814 E. , 2017/7231 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi 26.11.2007 tarihli dava dilekçesinde ... ilçesi, ... köyünde yapılan orman kadastrosunda 107 ada 2 sayılı parselin sınırında kalan ekli krokide gösterilen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu halde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi gereğince yörede yapılan orman orman kadastrosu sırasında orman sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek, orman sınırları içine alınıp bu niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesini isteyerek, orman kadastrosu askı ilân süresi içinde Hazineye husumet yönelterek kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Dava konusu taşınmazlara daha sonra 107 ada 5, 47 ve 48 parsel sayılı kadastro tutanakları düzenlenmiş, mahkemece tutanaklarda adı geçen kişiler de davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmıştır. Kadastro müdürlüğü, ... köyünde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca önce orman kadastrosu yapılarak 25.10.2007 - 26.11.2007 tarihleri arasında kısmî ilâna çıkartıldığını, arazi kadastrosunun ise 31.12.2007 - 30.01.2008 tarihleri arasında ilân edildiğini bildirmiş, dava konusu taşınmazların tutanakları bu dava nedeniyle malik haneleri açık olarak düzenlenmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 107 ada 5 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 10832,26 m²"lik kısmının orman vasfıyla Hazine adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen 68403,23 m²"lik kısmının ham toprak vasfıyla Hazine adına tesciline, dava konusu 107 ada 47 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 2728,29 m²"lik kısmının orman vasfıyla Hazine adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen 8387,20 m²"lik kısmının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak ... mirasçıları adına tesciline, dava konusu 107 ada 48 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 5070,88 m²"lik kısmının orman vasfıyla Hazine adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen 7488,03 m²"lik kısmının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak ... adına tesciline, dava konusu edilmeyen 107 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.02.2014 tarih 2013/11204 E.- 2014/2128 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: ""...Mahkemece eski tarihli belgelere dayalı olarak yapılan inceleme sonucu, dava konusu taşınmazların eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman olan bölümlerinin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, orman sayılmayan bölümler yönünden dava konusu taşınmazlar hakkında düzenlenen kadastro tutanakları malik hanesi açık olarak düzenlenip dosyaya gönderilmiş olup, bu durumda 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince hâkim, re"sen lüzum gördüğü bütün delilleri toplayarak taşınmaz malın tamamının niteliğini belirleyip kimin adına tescil edeceğine karar vermek zorundadır.
Somut olayda mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Öyle ki, mahkemece, icra olunan birinci ve ikinci keşifler sonunda alınan orman bilirkişilerine ait raporlar arasındaki çelişki giderilmemiş, ayrıca, Hazine ve bir kısım gerçek kişiler adına tesciline karar verilen dava konusu taşınmazların (B) harfi ile gösterilen bölümlerine ilişkin olarak konusunda uzman bir ziraat mühendisi bilikişi tarafından taşınmazların niteliği yöntemine uygun surette incelenip, araştırılarak nitelikleri belirlenmemiş, gerçek kişiler adına tesciline karar verilen bu bölümlerin niteliği de hüküm yerinde gösterilmemiştir. Bununla birlikte kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil hükmü bakımından mevcut mahalli bilirkişi beyanları yeterli değildir. Kabule göre de, hüküm yerinde ... mirasçıları adına tescil hükmü kurulurken payları gösterilmeksizin ve karar eki sayılacak dosyada mevcut bir veraset ilâmına da atıfta bulunmaksızın tescil hükmü kurulması ve davacı tarafın dava dilekçesinde talep konusu yapmadığı 107 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden tescil hükmü kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
O halde; mahkemece, yapılacak iş, davaya konu taşınmazların orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, davaya konu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tesbit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine eski tarihli memleket haritası ile dayanağı hava fotoğrafları bulunduğu yerden getirtilmeli, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile üç orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle, davaya konu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde davaya konu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse davaya konu taşınmazın 23.6.2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde Bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, ayrıca, davaya konu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olması veya kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalması ya da orman ve arazi kadastrosunun yapılıp kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıldan fazla süre geçmesi o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından bu şekilde yapılacak inceleme sonucu davaya konu yerin orman olduğu sonucuna varılırsa orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmelidir, taşınmazın orman olmadığı belirlenirse, öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli,
Somut olayın özelliği gözönünde bulundurularak ayrıca;
a) Keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı,
b) Davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli,
c) Davacı tarafça dava konusu yapılmadığı halde 107 ada 2 parsel yönünden tescil hükmü kurulması doğru görülmediğinden, tutanak asılları olağan yollarla kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmeli,
3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 3.7.2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 2. fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, Tapu Sicil ve ilgili Kadastro Müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, davaya konu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesiyle Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin 2. fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden yasanın amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir..."" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararı sonrası; davanın kısmen kabulü ile; 1-) 107 ada 47 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişisinin 02.06.2015 tarihli raporuna ekli haritasında (EA) ile gösterilen 203,36 m2 ve (OA) harfi ile gösterilen 1624,34 m2 olmak üzere 1827,70 m2 yüzölçüme sahip bölümünün adanın son parsel numarası ile orman vasfında Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; (EB) harfi ile gösterilen 3437,24 m2 yüzölçüme sahip bölümünün adanın son parsel numarası ile tarla vasfıyla ... ... mirasçıları adına; (OB) harfi ile gösterilen 5850,55 m2 yüzölçüme sahip bölümünün tarla vasfıyla ... ... ... mirasçıları adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tescillerine; 2-) 107 ada 48 parsel sayılı taşınmazın, 02.06.2015 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli haritasında (SA) harfi ile gösterilen 4115,73 m2, (AA1) harfi ile gösterilen 657,78 m2 ve (AA2) harfi ile gösterilen 64,16 m2 olmak üzere 4837,67 m2 yüzölçüme sahip bölümünün adanın son parsel numarası ile orman vasfında Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; (SC) harfi ile gösterilen 1941,34 m2, (SB) harfi ile gösterilen 337,46 m2 ve (AA3) harfi ile gösterilen 5442,17 m2 olmak üzere 7720,97 m2 yüzölçüme sahip bölümünün tarla vasfında, ... mirasçıları adına tapuya tesciline; 3-) 107 ada 5 parsel sayılı taşınmazın, 02.06.2015 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli haritasında (A1) harfi ile gösterilen 2438,56 m2 ve (A2) harfi ile gösterilen 5250,22 m2 olmak üzere 7688,78 m2 yüzölçüme sahip bölümünün adanın son parsel numarası ile orman vasfında Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline kalan bölümün ham toprak vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; 4-)107 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılmış bir dava bulunmadığından, bu parsele ait tutanağın olağan yollarla kesinleştirilmesi için tutanak ve eklerinin kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 03/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.