Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/12741
Karar No: 2019/11830
Karar Tarihi: 16.12.2019

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/12741 Esas 2019/11830 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi 2018/649 esas, 2019/255 sayılı kararında, taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olan sanığın 6.660 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği belirtilmiştir. Ancak, müşteki tarafın zararının karşılanmadığından bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair verilen kararda, sanığın meydan gelen olayda asli kusurlu olduğunun belirlendiği ve müşteki tarafın zararı olup olmadığı ve var ise miktarı hakkında herhangi bir araştırma yapılmadan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra, sanığın mahkumiyetine karar verildiği ancak kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine ayrı ayrı iki kez vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 89/2-b, 22/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5, 324/1 ve 325. maddeleridir.
12. Ceza Dairesi         2019/12741 E.  ,  2019/11830 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Karar Tarihi : 15/03/2019

    Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 89/2-b, 22/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.660,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli ve 2018/649 esas, 2019/255 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
    Dosya kapsamına göre; sanık hakkında müşteki tarafın zararının karşılanmadığından bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de, sanığın meydan gelen olayda asli kusurlu olduğunun belirlendiği de dikkate alındığında, müşteki tarafın zararı olup olmadığı ve var ise miktarı hakkında herhangi bir araştırma yapılmadan ve somut zarar miktarı belirlenmeden yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına yönelik karar verilmesinde,
    Kabule göre de;
    Mahkemesince sanığın mahkûmiyetine karar verilmekle birlikte, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine iki kez vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 324/1. maddesinde yer alan "(1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir." şeklindeki düzenleme ve anılan Kanunun 325. maddesinde yer alan "(1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir" şeklindeki düzenlemelere nazaran, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine bir kez vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26/07/2019 gün ve 94660652-105-35-8199-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” düzenlemesi için öngörülen koşulların, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlarla birlikte, denetime olanak verecek şekilde, somut gerekçeler gösterilmek suretiyle değerlendirildikten sonra, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği; bununla beraber CMK"nın 231/6-c maddesinde belirtilen "suçun işlenmesi ile mağdurun yada kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki haline getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" hususunun, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararı ifade ettiği, sanığın 28.06.2018 tarihli sorgusunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ettiğini beyan ettiği, mahkeme huzurunda beyanı alınan katılan ve katılan vekilinin meydana gelen kaza dolayısıyla oluşan bir zarardan veya sanık tarafından maddi zararlarının karşılanmasından bahsetmediği, bununla beraber katılanın soruşturma evresinde yapılan uzlaştırma görüşmeleri kapsamında alınan beyanında, sigorta şirketi tarafından ödenmesi gereken rakam dışında 200.000 TL ödenmesi halinde uzlaşmak istediğini belirttiği ve taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı, belirtilen haliyle mahkemece katılanın olay nedeniyle maruz kalmış olabileceği zarara ilişkin araştırma yapmasını gerektirecek başkaca bir durum olmadığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla talepnamede belirtilen nedenle kanun yararına bozma öneren (1) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
    Sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmekle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 324/1. maddesinde yer alan "(1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir." ve aynı Kanunun 325. maddesinde yer alan "(1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir" şeklindeki düzenlemeler göz önüne bulundurulmadan yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine bir kez vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden ayrı ayrı iki kez vekalet ücretinin ödenmesine karar verilmesi yerinde görülmemiş,
    Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki (2) numaralı bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.03.2019 tarihli ve 2018/649 esas, 2019/255 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, CMK"nın 309/4-d. maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hüküm fıkrasında yer alan "Katılan kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 2.725 TL naktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan tarafa verilmesine" şeklindeki paragrafının hükümden çıkarılması ile diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi